Yıldız oyuncular, takımı ile vardır. Büyüklüğü takım arkadaşlarının ona vereceği katkı ile olur. Mesut Özil bir dünya yıldızı, becerisine, yaptıklarına, başarılarına, futbol aklına kimse laf söyleyemez. Ama yıldız futbolcu ülkemize geldiğinden beri istenilen seviyeye ulaşamadı. Ne saha içerisinde, ne saha dışında.
Saha içinde takım arkadaşlarından kopuk, oyuncular onu anlayamıyor, kendisi de takım arkadaşlarını. Portekizli hoca ile yaşanan sorun, kadroya alınmadığı, yedek bırakıldığı zaman tripler içerisinde. Oyundan çıkınca, su şişesine vurmalar, havlu atmalar... Fiziksel olayın yanı sıra kafasında da özdeşleşemedi takım ile.
Sarı-Lacivertliler kötü zaman içindeyken kaptanlığının hakkını da veremedi. Birlik beraberliği sağlayamadı. İşte Fenerbahçe’nin içindeki en büyük sorun da bu birlik beraberlik takım olamama sorunu.
Son oynanan maç, İsmail hocanın açıklaması, ‘Gustavo’ya sol bek oynar mısın dedik, yapamam dedi’ cümlesi durumun vahim bilançosu! Messi PSG’ye gittiğinde hocasına ben buradan başka yerde oynamam diyebiliyor mu? Atiba yeri geldiğinde sol bek, sağ bek, yeri geliyor forvet bile oynuyor. Profesyonellik bunu gerektiriyor.
Fenerbahçe’nin yıllardır başarısız olmasının etkeni burada. Başarı sadece şampiyonluk ile ilgili ele alınmasın, futbol kulübü yönetimsel açıdan da geride. Sebebi generallerinin fazlalığı, askerlerinin azlığı, kayıp yöneticiler.
Sarı-Lacivertilerin tarihi boyunca yöneticilerinden uzak bir iklim yaşadığı aşikar. Başarı olduğu zaman güvenlik kameralarına dahi görünen her mikrofona konuşan yönetim başarısız olunca ortada yok. Geçici gördükleri İsmail Kartal’ın imza töreninde bile yoklardı. Futbolcular birbirine uzak, yönetim, oyunculara uzak olursa istenilen başarı nasıl olacak? İki transfer yapıp başarısızlığı örteriz düşüncesini artık taraftar da yemiyor.