Ülke şiddet olaylarından geçilmiyor, sokaklar suçlularla dolu. Sebepsiz yere birbirlerini öldüren, yaralayan, gasp eden insanlar her yerdeler. Sadece sokaklar mı? Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde milletvekilleri dahi birbirleriyle kavga ediyor. Sonunda beklenen oldu, kanda aktı. Olayın sonucu olarak milletvekilleri kınandı. Bizim her olaydan sonra yaptığımız gibi: Sadece kınama.
Futbol tarafına döndüğümüzde ise şiddet olaylarının ardı arkası kesilmiyor. Lig yeni başladı ama çok konuşulacak gibi görünüyor. Kapanışı kaos, başlangıcı daha büyük bir kaos oldu. Örnek gösterilen başkanlar saha içine girerek hakeme yumruk atıyor, bir diğeri parmak sallayarak tehditkar söylemlerde bulunuyor, başka biri ise rakip takım çalışanına karşı karate filmlerini aratmayan hareketler sergiliyor. Saha basma olayları da cabası. Sonuç? Hepsi dışarıda, ceza almadan işlerinde güçlerinde devam ediyorlar.
Son örnek Cumartesi akşamı yaşandı. Yangınlarla uğraşan İzmir halkı, biraz olsun acılarını unutmak için, uzun bir aradan sonra Süper Lig’e dönüş yapan Göztepe’yi izlemek üzere stada gelmişti. Şarkılar, marşlar çalınıyor, eğlenceler kesintisiz devam ediyordu. Fakat maç öncesi kendini bilmez bir grup, rakip takımın formasını yakarak sosyal medyada paylaşmaktan geri kalmadı. Deplasman tribününden gelen seyirciler, biletli olmalarına rağmen stada girerken büyük bir kaos yaşadı. Güvenlik güçlerinin sert müdahalesiyle karşılaştılar. Ardından, taraftarının yanında olmak isteyen Ali Koç’a karşı yapılan itiş kakış görüntüleri geldi. Olayın içindeki kişi sosyal medyanın baskısıyla gözaltına alınsa da, sabahında serbest bırakıldı. Ne bekleniyordu ki?
Çoğu başkanın isteğiyle Kulüpler Birliği Başkanlığı görevinde kalan Ali Koç için, Galatasaray ve Başakşehir, kınama açıklamasına onay vermeyen kulüpler oldular. Ezeli rakibi Galatasaray ise, başkanı suçlar gibi açıklamalar yaptı. Türkiye Futbol Federasyonu, Ali Koç’a geçmiş olsun dileklerinde bulunurken, başkanın saha içine girişinin yanlış olduğunu belirtti. Geleneksel Trabzonspor maçları sonrası yaşanan olaylar, Rize maçı sonrası otobüs kurşunlanması olayı, ve dün akşam yaşanan olaylar önlem alınmazsa daha da kötüye gidecek gibi görünüyor.
Sinan Engin son açıklamasında, şu soruları sordu:
“Fenerbahçe’ye duyulan kin neden böyle? Fenerbahçe gavur takımı mı? Fenerbahçe terör takımı mı? Fenerbahçe size ne yapmış?”
Çocukluğumuzda, “Ali Şen olmasa Türk futbolu çok güzel olacak” denilirdi. Sonra, “Aziz Yıldırım olmasa çok güzel olacak” dendi. Şimdi de, “Ali Koç olmasa çok güzel olacak” deniliyor. Sonuç olarak, kimse dün akşam Fenerbahçe taraftarının, büyük küçük demeden yaşadığı saldırıyı konuşmuyor. Lig başlayalı daha 2 hafta oldu, nedir bu öfke? O zaman şöyle sormak lazım: Fenerbahçe olmasa, futbol daha mı iyi olur?