Geçen yıl olduğu gibi, bu sene de Süper Lig’e erken havlu atan, elinde son umut olarak kalan kupa maçından da istediğini alamayan Fenerbahçe’de, kötü günler tekrar başladı.
“Fenerbahçe’yi dünya takımı yapacağım, Fenerbahçe bu sene şampiyon olacak diğerleri sıralamalarını belirlesin, Fenerbahçe büyüklüğü hiçbir yerde tartışılmaz” sözleri, sadece laflarda kaldı, icraat ise sıfır…
Nasıl dünya kulübü yapacaksınız Fenerbahçe’yi? Çok güvendiğiniz “Arkadaşım” dediğiniz sportif direktörünüz gitti. Giderken de sizin arkanızdan laflar söyleyerek…
Taraftar istedi diye getirdiğiniz Ersun Yanal, psikolojik baskılara dayanamadı. Üzerinde size olan kadar baskı yoktu. Kendisi formsuz ve hiçbir maçta B planı olmayan bir hocaydı. Fenerbahçe’nin geçmişteki başarısından bahsedip, gelecek ile ilgili konuşamayan bir hocaydı.
Alex, Roberto Carlos, Nani, Lugano, Anelka, Kezman görmüş bir kulüp, ezeli rakibi tarafından dışlanmış iki oyuncuyu alan ve onları kurtarıcı olarak gören, Ozan’ı geri çağırıp kaptanlık dahi veren, sol beksiz ligi bitiren, 5 stoper transferi yapıp, lige devşirme stoperlerle devam eden bir kulübe dönüştü. Daha kötüsü takım şu anda 7. sırada Avrupa’ya gidememe tehlikesi ile karşı karşıya!
Önümüzdeki yıl için UEFA ve Süper Lig için, maddi anlamda oyuncu satmanız gerekecek ki, Vedat Muric dışında elden çıkaracağınız futbolcunuz da yok. Seçtiğiniz yönetim kurulunda Semih Özsoy dışında, sadece isim olarak görevde duran yöneticilerinizle de yönetim sisteminiz oturmadı. Şansınız da çok büyük; diğer kulüpler ile kıyasladığında camianın size karşı güveni sonsuzdu...
Fenerbahçe, saha dışında gelişen olaylarla uğraşıyordur, üzerinde yoğun baskılar da vardır. Bir kısım medya, TFF, MHK gibi kurumlarla da problemli olabilirsiniz ama artık sizin arkanızda desteğini hiç esirgemeyen taraftarınıza bunu borçlusunuz. Bunu da halka arz konuşmalarınız ile değil, yapacağınız başarılı sportif icraatlarla göstermelisiniz...