Beşiktaş’ı bu sezon üç taraflı değerlendirebiliriz. Futbol takımı; oynadığı tüm maçların ilk yarıları oyunda olmayan, ikinci yarı rakibin durumuna göre 70-80. dakikaya kadar gol bulabilir ise maçı galibiyet ile noktalayan bir yapıda. Bu kadro bu sezon 4 teknik adamı yerinden ettirdi. Yeni Yönetim diğer yönetimlere göre daha kurumsal bir yapıda ilerleme peşinde. Sayın Hasan Arat, “iyi bir transfer komitemiz var, teknik direktör için aceleci değiliz, taraftarın beklentisini anlıyorum, önemli iki transfer yaptık gerisi gelecek” Taraftar tarafı; “bir taraf takımı Sergen Yalçın’a bırakın locanızda maçları rahatça izleyin,diğer taraf Şenol Güneş gelsin Avrupa’da şampiyonluk düşüncesi’ne sahip. İşte bazen öyle tekrar etmiyor hayat, gelişmiş planlar tekrar eder, yapı kendisini yeniden üretir. Beşiktaş yeni bir yapılanma peşinde ama gündeme gelen teknik direktörler sportif direktörler sistem bakımından birbirinden farklı yönde.
Plan yine para harcama üzerine kurulu yaşı geçmiş birçok oyuncunun managerini İstanbul’a davet etti Siyah-Beyazlılar. Hani Samet Aybaba birçok genç oyuncu ile sözleşmeler yapıp Beşiktaş’ın geleceğini kurtaracağından bahsediyordu. Avrupa kupası katılımı kendi elinde olmayan Siyah-Beyazlılar için tek hedef Türkiye Kupası, amaç kupayı kazanmak transfer konusunda yönetimin elini biraz olsun rahatlatmaktı.
Dengeli biten ilk maçın sonucu ikinci maçın başınada yansıdı. İki takım kontrollü bir anlayış ile maça başladı. Ghezzal diğer maçlara göre daha gezgin serbest oyuncu görevindeydi. Beklentinin büyük olduğu Muçi ise Ankaragücü ceza sahası içinde tehlikeli olma peşindeydi. Kaleye giden ilk şut genç Semih’in 20. dakikada attığı şuttu oda dışarı gitti. Önemli transfer olarak görülen Muçi geldiğinden itibaren istekli ilk maçını oynar gibiydi ilk yarıda maçın tek isabetli şutunu o atmış oldu. Emre Belözoğlu yönetiminde olan Ankaragücü ise rakibin vereceği boşluklardan fırsat kollama peşinde olsada istediği pozisyonları bulamadı.
Maçın ilk yarı özeti Siyah-Beyazlıların bu sezon özeti niteliğindeydi. Milyon eurolar harcanarak kurulan kiminin Bayern Münihlere benzettiği,kiminin gol ve puanlar kırdığı, kiminin Türk futbolunun bana ihtiyacı var dediği çeyrek final maçının ilk yarısı vasat altında geçti. Heyecansız maç yöneten spikerler ise vasat futbolun daha da altında kaldı.
Semih yerine Muleka diğer önemli transfer Musrati yerine Gedson oyundaydı. Etkisiz kalan Bajic yerine ise Sowe sahadaydı.
Kontrollü oyun ikinci yarıda da devam etti. Beşiktaş ön alan baskısı ile top kazanma peşinde, Ankaragücü bu baskıdan kurtulup pozisyon bulma peşindeydi. Bu sefer Sarı-Lacivertli takım istediği pozisyonu buldu ama değerlendiremedi. İlk olarak ülkemize Farioli’nin getirdiği geriden paslaşarak oyun kurma taktiği kurbanı Ankaragücü oldu. Sahanın en istekli oyuncusu Muçi dengeyi değiştiren isim oldu. Gol sonrası ataklarını çoğaltan turu istediğini gösteren bir görünüme döndü Siyah-Beyazlılar.
Serdar Topraktepe tekrar takıma dönmesi ile daha istekli oynayan Siyah-Beyazlılar zorda olsa finale kalarak berbat geçen sezonda taraftarını biraz umutlandırdı. Oynanan oyun kupayı kazanmak için yeterli olur mu bilinmez ama yönetimin bu takıma fazlasıyla takviye yapacağı belli.