Son zamanlarda geçmişleri başarılarla dolu bazı teknik direktörlerimiz agresif çıkışlarını gündemden düşmemek ya da başarısızlıklarını örtmek için mi kullanıyorlar?
A Millî Takım Teknik Direktörümüz Şenol Güneş ile başlarsak; EURO 2020’ye katıldığımız zaman kendisini spor camiası dışında Türk Halkı olarak da takdir ettik. Son UEFA Uluslar Ligi arasında kolay olan bir grup içinde takımımızı 2. kere küme düşürüp, güçsüzler grubu olan 4. torbaya gerilemesi ile bazı kişilerin eleştirisine maruz kalıp, “Bu noktada yaşanabilecek başarısızlıklardan dolayı eleştiri kabul edilebilir ancak yok etme politikası hoş görülemez” şeklinde konuştu.
Sporun içinde olan ya da olmayan hiç kimse Milli Takımımızı yok etme politikasına girmez, girmemeli... Siz, evet en tepede olabilirsiniz, sizi kimse de kazandığınız başarılardan dolayı paspas yapamaz, ama eleştirilere daha ılımlı cevaplar vererek küçük krizleri iyi yönetirseniz, başarı ve birliktelik daha kolay olacaktır. Türk Halkı sizi Milli Takım’a kazandırdığınız Dünya Kupası 3.lüğü, Beşiktaş’ta olan başarılarınız ve son olarak uzun aradan sonra gideceğimiz Avrupa Şampiyonası’na kazandırdığınız bilet ve sonraki kazanacağınız zaferlerle anlatsınlar.
Galatasaray camiasının vazgeçilmezi, başta Ali Koç’un ve çoğu insanın ‘suç dosyası kabarık’ olarak andığı ‘İmparator’ hakkındaki söylemler bu hafta oynanan Fatih Karagümrük maçında yine gündem oldu.
Maç başında rakip teknik ekibine başlayan söylemler (bununla ilgili bir yalanlama da gelmedi) sonrasında haklı olduğu bir pozisyonda kendini attırması ve hakem hakkında ‘git şimdi anlat her yerde Terim’i attım diye, senden bekçi bile olmaz’ söylemleri...
Son zamanlarda eleştirdiğimiz hakemler Galatasaray maçında o dakikaya kadar, hatasız bir yönetim göstermekteydi. Olan olaylardan sonra maç inanılmaz bir hal aldı. Sayın Terim, tecrübesi ile biraz sakin kalıp bu hatayı yapmayabilirdi. Siz Fatih Terimsiniz diye kimse sizi atamayacak mı? Hakem gidip sizi attığını kime anlatacak? siz neden rakip takımın teknik heyetini tehdit ediyorsunuz? Bu hak sizde var mı? Galatasaray’ın başında aldığınız cezalar 31 maç yani neredeyse bir sezon. Sizin göreviniz hakemlere, rakip camiaya, medyaya ayar vermek değil. Sayın Terim bırakalım sizi Galatasaray ve Milli Takım’da olan başarılarınızla ansınlar. Sizi Avrupa Fatihi olarak bilsinler…
Bu konuda Sergen Yalçın hocalarına göre daha pratik ve akılcı bir yol çizerek, yakın zamanda gelecek eleştirilerin önünü şimdiden keserek ‘ben sadece işimle ilgileniyorum siz de işinize bakın’ diyerek, takımı ile doğru yolda olduğunu gösterdi.
Son yıllarda düşüş gösteren futbolumuzun tekrar dirilişe geçmesi yolunda; sizlerin tecrübesi ve birikimleri ile gelecek yetişecek genç hocalarımız ve futbolcularımıza örnek olacaktır…