Gariban karpuzu…

Figen Çalıkuşu

Fen bilgisi öğretmeni Abdullah Tabur “zamanında çok garibanlıkla büyüdüm.

Bu karpuzu, şimdi garibanlara özel yaptım” diyor… 250 gramlık karpuz yetiştirmiş garibanlar da yiyebilsin diye.…

Tarlaların yaz bolluğu simgesi “karpuz” şimdi 250 gramlık oldu.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun deyimiyle “her tarafı saran lağım kokusu” bir yanda, “garibanlar için 250 gramlık karpuz” beri yanda… Boş baklava, boş tost gibi çareler arayan, yoksullukla baş etmeye çalışan insanlar şimdi de gariban karpuzu üretiyor.

Kemal Kılıçdaroğlu, kan emen canavarların ortaya döküldüğü bugünlerde Hablemitoğlu’nun eşinin haklı isyanı üzerine yaptığı paylaşımda;

“Mafyalar, yolsuzlar, 5’li çeteler, çantacılar, örgütler, uyuşturucu baronları, komisyoncular, soysuzlar… Size sesleniyorum, hepinizin canı cehenneme! Her tarafı lağım kokusu sardı. Bu devleti sizden temizleyeceğiz. Pirüpak bir ülke bırakacağım gençlere. Mirasım bu olacak” dedi…

Lağım kokusu artık ülkenin tüm yaşam damarlarını doldurduğu için her yerden fışkırıyor… Bir ülke çöküyor ve pis kokularla birlikte failleri de beliriyor.

Kemal Kılıçdaroğlu tek tek işte bu failleri sayıyor: “Mafyalar, yolsuzlar, 5’li çeteler, çantacılar, örgütler, uyuşturucu baronları, komisyoncular, soysuzlar…”

Kemal Kılıçdaroğlu “devleti sizden temizleyeceğim” diyor…

Devlet ne zaman kirlenir?

Devlette kirlenme, milletin devrettiği egemenlik hakkının koşullarını ve sınırlarını çizen hukukun askıya alınmasıyla başlar.

Hukuk neden zaman askıya alınır?

“Hukukun koşulları ve sınırları devleti yöneten organlarda birileri tarafından tehdit görülmeye başlandığı zaman” diyebiliriz.

Peki hukuk ne zaman tehdit olarak görülür?

Birileri suç işlediği zaman…

Şimdi Kemal Kılıçdaroğlu bu ülke insanlarını yokluğa, yoksulluğa mahkûm eden, refahını, özgürlüğünü, fırsat eşitliğini elinden alan bu çarkı durdurmaktan söz ediyor.

Bu kararlı çıkış büyük bir umut, insanın içine derinden çekeceği bol oksijenli bir “oh be nihayet” nefesi…

Kılıçdaroğlu, devleti temizleyecek olanın “siyaset” olduğunu da söylüyor.

Cumhurbaşkanı adayı olarak verdiği bu sözü, seçildiğinde yerine getireceğine inanıyorum.

Ama aynı kararlı iradeyi tüm siyaset kurumunda görmek, bunun için de temizliğe önce siyaset kurumundan başlamak gerekiyor.

Parti ayrımı yapmadan, yerel ya da merkezi yönetim ayrımı yapmadan söylüyorum bunu.

Lağım kokuları yayarak kan emen canavarı hayatımızdan çıkaracaksak önce çürüyen “siyaset kurumuna” el atmalıyız.

Çünkü siyaset kurumu berraklaştığında hâkimi de savcısı da emniyet teşkilatı da anayasal görevlerini yapmaya başlayacaktır… Suç ve suçlular ile iş birliği bitecektir.

Merkezi ve yerel ayrımı yapmadan söylüyorum demem boşuna değil, her yer aynı hızla kirleniyor.

Bildiğimiz kocaman baronların yanında, yaşadığım kent olan Antalya’dan çıkan ve “baron savcı” iddiaları ile anılan savcı Osman Yarbaş ile birlikte çalıştığı polislerin hukuksuz icraatları bunun çarpıcı örneği…

Ben yargıdan örnek verirken, otuz yıldır takip ettiğim bir kalem olan Teslime Tosun’un “Kalibre” http://www.antalyahaberal.com/kalibre-894yy.htm başlıklı yazısında da siyaset kurumundan bir örneğe rastladım.

Yazıyı, çuvaldızı kendimize batırmak yaklaşımıyla okudum…

Yazısında seçim yaklaşırken siyasi partiler içinde yaşanan bildik dizayn etme çabalarını ve somutlaştırdığı bazı örnekleri anlatıyor ve bir tespitte bulunuyor:

“Amaç her şey eskisi gibi olsun, hiçbir şey değişmesin yeter ki partideki kendi güçleri artsın.”

Ve soruyor; “siyaset kurumu da çürüyor ise ne olacak? Vatandaşın, AK Partiden kurtuluş umudu olarak gördüğü Cumhuriyet Halk Partisinde de aynı şeyler yaşanıyorsa ne olacak?”

Ancak yazısının devamında umutlu ve ferahlatıcı cevabını veriyor:

“Dostlar şundan emin olun, CHP Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu her şeyin farkında ve kim ne yapıyor hepsini izliyor…”

Görülüyor ki bu ülkenin insanları Kemal Kılıçdaroğlu’nun vaat ettiği “pirüpak bir ülke” yi istiyor ve ona tümüyle inanıyor…

Gelsin o sandık, getirsin gelmekte olanı…

Temizlensin, pirüpak olsun ülke…

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (18)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.