Sosyal güvenlik mevzuatına göre geçici iş göremezlik ödeneğine (rapor parasına) hak kazanmış sigortalılara iş kazası ve meslek hastalığı ile analığı halinde istirahat süresinin tamamı için rapor parası ödenirken, hastalığı halinde üçüncü günden başlanılarak rapor parası ödenmektedir.
Sigortalının hastalığı halinde üçüncü günden başlanılarak rapor parası ödenmesine başka bir ifadeyle istirahat süresinin ilk iki gün için rapor parası ödenmemesine ilişkin uygulama, her bir rapor için ayrı ayrı uygulanmaktadır.
Bu kuralın tek istisnası, sigortalının istirahat süresinin sona ermesinin hemen ardından yeniden istirahat raporu alması, iki rapor arasında gün boşluğu bulunmaması ve ilk raporun “kontrollü” olarak, başka bir ifadeyle ilk raporun istirahat süresinin sona ermesinin ardından çalışmaya başlamadan önce hekime başvurulması yönünde düzenlenmiş olmasıdır. Bu noktada, iki raporun da aynı hekim tarafından düzenlenmiş olması şartı aranılmadığından, iki raporu düzenleyen hekimler farklı bile olsa ilk rapor kontrollü olarak düzenlenmiş ise ikinci raporun ilk iki günü için kesinti yapılmayıp tamamı için ödeme yapılmaktadır.
Uygulamada, çalışanların ilk istirahat raporunun sona ermesinin ardından yeniden istirahat raporu almalarına rağmen, ilk raporun “çalışır “ olarak düzenlenmesi nedeniyle, hem ilk hem de ikinci rapor için ikişer günlük kesinti yapıldığı durumlarla sıklıkla karşılaşılmaktadır.
Ardı ardına alınan raporlarda yalnızca ilk rapor için iki günlük rapor kesintisinin yapılabilmesi için ilk raporun “kontrollü” olarak düzenlenmiş olması şarttır. Bu bakımdan ilk raporu “çalışır” olarak düzenlenmiş sigortalıların “çalışır” raporlarının, “kontrollü” olarak güncellemesi gerekiyor. Bu güncelleme işlemi kimi zaman hekimlerce yapılırken kimi zaman da hekimlerin yaşadığı yoğunluk nedeniyle yapılmadığı da görülmektedir. Bu bakımdan çalışanların ardı ardına alacakları ikinci ve sonraki raporlarda bir önceki rapor “çalışır” şeklinde düzenlenmiş ise bir önceki raporun “kontrollü” olarak güncellenmesi hususunun hekime hatırlatılmasında yarar bulunmaktadır.
GSS BORÇLARI İÇİN TECİL VE TAKSİTLENDİRME YAPILABİLİR Mİ?
SGK’dan GSS borçlarımın ödenmesi için bir yazı geldi, GSS borçlarımı taksitlendirerek ödemem mümkün müdür? Ahmet L.
Genel sağlık sigortası kapsamına alınmış ve primleri kendileri tarafından ödenmek üzere tescil edilmiş vatandaşların prim borçlarını ödememeleri halinde SGK tarafından öncelikle prim borçlarını ödemeleri hususunda bir yazı gönderilmekte, buna rağmen ödenmemesi halinde ödeme emri gönderilmek suretiyle icra takibine geçilebilmektedir.
Diğer taraftan GSS’li vatandaşların Sosyal Güvenlik Kurumunca sunulan sağlık hizmetlerinden yararlanabilmeleri için yasada, 6183 sayılı Kanunun 48. maddesine istinaden tecil ve taksitlendirilmiş borçları hariç olmak üzere 60 günden fazla prim borçlarının bulunmaması şartı aranılmıştır. Haliyle ödenmemiş GSS prim borçlarının 6183/48. maddeye tecil edilerek taksitlendirilmesi ve tecil şartlarına riayet edilerek ödeniyor olması durumunda bu borçlar, sağlık hizmetlerinden yararlanılması noktasında ödeme vadesi geçmiş borç olarak dikkate alınmayacaktır.
Bu noktada ödeme vadesi geçmiş GSS prim borcu bulunan vatandaşların gerek borçlarını taksitler halinde ödeyebilmeleri gerekse Kurumca sunulan sağlık hizmetlerinden yararlanmaları noktasında, 6183/48. maddede öngörülen şartları sağlamaları kaydıyla borçlarını taksitler halinde ödemelerinin önünde yasal açıdan herhangi bir engel bulunmamaktadır.
Tecil ve taksitlendirme şartları nelerdir?
Ödeme vadesi geçmiş borçların 6183/48. maddeye göre tecil ve taksitlendirilebilmesi için;
- “Tecil ve Taksitlendirme Talep Formu” ile birlikte ilgili sosyal güvenlik merkezine başvuruda bulunulması
- Kurumca borçlunun “çok zor durumda” bulunduğunun anlaşılması
- Borç tutarı 50.000 TL’yi aşıyorsa, 50.000 TL’yi aşan kısmın yarısı kadar teminat gösterilmesi
- İlk taksit tutarının ödenmesi
Gerekiyor.
Ne var ki uygulamada yalnızca 4/a kapsamında sigortalı çalıştıran işyerleri ile 4/b (Bağkur) kapsamındaki sigortalıların borçları 6183/48. maddeye istinaden taksitlendirildiğinden, GSS kapsamındaki genel sağlık sigortalılarının, Ek-5. madde kapsamındaki tarım işçilerinin, Ek-6. madde kapsamındaki şehir içi toplu taşıma araçlarında 10 günden az süreyle çalıştırılan sigortalıların tecil ve taksitlendirme talepleri maalesef ki kabul edilmemektedir.
50.000 TL’lik sınırın güncellenmesine ihtiyaç var!
6183 sayılı Kanunda 50.000 TL’ye kadar olan borçlar için teminat aranılmaksızın tecil ve taksitlendirme yapılabilmesine yönelik düzenleme 2008 yılında yapılmış, ayrıca 50.000 TL tutarındaki sınırı on katına kadar artırılması hususunda sayın Cumhurbaşkanına yetki verilmiştir.
Bu bağlamda, 6183 sayılı Kanunun 76.ncı maddesine yer alan “Aciz halindeki borçlu hakkında teminat ve faiz aranmadan 48 inci madde hükmü tatbik olunabilir.” hükmüne rağmen bu maddenin de uygulanmadığı dikkate alındığında, hiç değilse teminat aranılmaksızın tecil ve taksitlendirme yapılabilmesi için 16 yıldan bu yana güncellenmemiş olan 50.000 TL’lik sınırın, on katına yani 500.000 TL’ye çıkartılması elzemdir.
Ve elbette ki,
Sigortalı istihdam eden işverenler ve Bağkur kapsamındaki sigortalılar da olduğu gibi tecil ve taksitlendirme işlemi talepleri halinde GSS kapsamındaki sigortalılar, tarım işçileri ve şehir içi toplu taşıma araçlarında 10 günden az çalışanlar için de yapılmalıdır.