Ekonomi referandum üzerinde etkili mi?

Etyen Mahçupyan

Türkiye gibi ekonomisi çeşitlenmiş ve demokratik geleneği nispeten yerleşmiş toplumlarda, hükümetler çözümü zor ikilemlerle karşı karşıya kalabiliyor. Örneğin yatırımların artması için faizlerin düşmesini fazla zorladığında döviz kurları yükselebiliyor ve bu durum yatırımları daha da düşürebiliyor. Tedbir olarak kamunun yatırım payını artırmak ise, piyasadaki likiditeyi sınırladığı ölçüde faizlerin artmasına neden oluyor. Böylece faizle döviz arasında bir türlü sağlıklı denge tutturulamıyor… Öte yandan toplumun bundan nasıl etkilendiği önemli bir soru, çünkü demokrasilerde sıkça sandığa gitme zorunluluğu var.

***

Metropoll’ün ocak ayı araştırmasında faizlerin ve doların artmasının ne denli ‘zararlı’ görüldüğü sorulmuş. Faizlerin artmasını daha zararlı görenler yüzde 29,2 iken doların artmasını daha zararlı bulanlar 51. Ekleyelim ki AK Parti seçmeni için bile bu oranlar 33,8’e 48,4… Dolayısıyla ekonomi yönetiminin para politikasında istikrarı elden kaçırmasının beklenmeyen olumsuz sonuçlarının olabileceğini anlıyoruz.

Diğer taraftan toplumun bir para politikası yönetim sorunu ile karşı karşıya olmadığımız kanaati taşıdığı anlaşılıyor. Çünkü görüşmecilerin yüzde 57,3’ü bir ekonomik kriz beklediğini, farklı bir soruda ise yüzde 61,2’si ülke ekonomisinin darboğazdan geçtiğini söylüyor. Bu beyanları hükümeti rahatlatabilecek bir tespit olarak da okumak mümkün. Belki de durumun ciddiyeti kimin ne kadar sorumlu olduğundan daha fazla önemseniyor. Örneğin hükümetin söz konusu darboğazı aşıp aşamayacağı beklentisi farklı seçmen tabanları nezdinde ölçülebilir. Nitekim AK Partililerin cevapları bu türden bir marj olduğunu ortaya koymakta. Ekonomik kriz bekleyenler yüzde 41,7 iken ülkenin darboğazdan geçtiğini söyleyenler 48,7. Demek ki hükümetin en azından kendi seçmen tabanında, nispi de olsa darboğazdan krizsiz çıkılabileceği beklentisi taşıyanlar var.

***

Ancak siyaset açısından en kritik soru ekonominin oy verme davranışı üzerindeki etkisi... Metropoll çalışması bu alanda da hükümete nispi bir ferahlama sağlayacak veri sunuyor. Ekonomik durumunun hangi partiye oy vereceğini etkilediğini söyleyenlerin oranı yüzde 40,1 iken aksi görüş 29,3. (AK Partililerin yüzde 42,4’ü ve MHP’lilerin yüzde 46,4’ü etkileneceği yönünde görüş bildirmiş). Bu rakamlara bakıldığında, ekonomideki duraklama ve olumsuz beklentilerle birlikte seçmende bir oy kayması riskinden söz edilebilir. Ne var ki ekonomik durumun referandumu nasıl etkileyeceği ayrı konu. Nitekim böyle sorulduğunda tercihinin etkileneceğini söyleyenler yüzde 28,2’ye düşüyor. Etkilemez diyenler ise yüzde 39,8’e çıkıyor. Anlaşılan referandum seçimlere kıyasla ekonomiye daha az duyarlı bir tercih ima etmekte ve bu da olayın nispeten partiler üstü algılandığının işareti.

***

Ekonominin referandumda verilecek oyu etkilemediğini söyleyenlerin meseleye daha ideolojik baktığını varsaymak gerçekçi olur. ‘Ekonomi seçimde oy vereceğim partiyi etkiler ama referandumdaki tercihimi etkilemez’ diye bir kategori oluşturduğumuzda ortaya şöyle bir sonuç çıkıyor: En az ideolojik seçmen AK Partililer… En ideolojik bakan ise CHP’liler. Öte yandan bu referandumun merak uyandıran MHP seçmen kitlesi ilginç bir görünüm sunuyor: Ekonominin parti tercihini etkileyeceğini söyleyenler içinde en yüksek oran MHP’liler (46,4). Yani hükümetin performansı MHP tabanında ileriye dönük yeni bir seçmen desteği üretebilir. Buna karşın bizzat AK Parti seçmeni hükümet için bir ‘tehlikeye’ işaret etmekte… ‘Ekonomi referandumdaki tercihimi etkiler’ diyenler içinde en yüksek oran AK Partililerde (33,6) ki bu da ekonomik başarısızlığın kısa vadede maliyetli olabileceğini söylüyor.

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (10)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.