Bir anlamda kupanın en erken finali olarak nitelendirdiğimiz maçta stresin ve gerilimin olması kaçınılmazdı. Önemli olan bu gergin ortamın altından kalkabilmek ve sakin kalabilmekti. Ancak oyunun ilk bölümünde maçın mutlak hakimi olan Beşiktaş biraz da Sarı-Lacivertli oyuncuların gerdiği maçın altından kalkamadı. Burada en büyük olay Tosic’in Van Persie’nin tahriğine kapılıp yaptığı amatörce hata sonucu gördüğü kırmızı kartın rolü büyüktü. O ana kadar oyunun kontrolünü elinde tutan hamle ve atak üstünlüğünü bulunduran Beşiktaş 41. dakikada 10 kişi kaldıktan sonra maçın dümenini Fenerbahçe’ye bıraktı. Oysa orta alan üstünlüğünü elinde tutan, daha çok atak yapan ve istediği gibi kullanan Beşiktaş’tı.
Fenerbahçe belli ki Vodafone Arena’ya her zamanki gibi oyunu uyutma, rakibin üzerine gelmesini bekleme ve kontra atak bulursam bunu değerlendiririm düşüncesiyle gelmişti. İlk 41 dakikalık bölümde de bunda başarılı oldular. Tosic’in amatörce hatası geldikten sonra da ikinci yarıda haliyle bir kişi fazla oynamanın avantajını kullandılar. Derbide çok iyi futbol var mıydı derseniz yanıtımız ‘Hayır’ olacaktır ama mücadele oranı hayli yüksekti. Beşiktaş’ın bu gerilimin altından kalkamadığını söyledik. Benzer bir sıkıntıyı yaşayan diğer isim de maçın hakemi Ali Palabıyık’tı. Daha ilk bölümde oluşan gerilime biraz erken müdahale edebilse yani kartlarını daha erken kullanabilse iş bu noktalara gelmezdi. İkinci yarı rakibinin eksik kalmasından yararlanan Fenerbahçe’nin etkili ismi Lens’in bir anlık parlaması Van Persie’nin de gol becerisini bütünleştirmesiyle kendisi için çok zor görünen bir maçta istediğini alarak çıktı ama bunda profesyonel Van Persie’nin amatörce tuzağına düşen Tosic’in de katkısı hayli fazlaydı. Oyunun son bölümdeki Beşiktaş baskısı ise yetersiz kaldı. Oyunun sonunda yaşananlar ise tek kelimeyle rezaletti.