Karabükspor maçı Beşiktaş açısından sonuçtan çok, girilecek zorlu maraton öncesinde rakiplere verilecek mesaj açısından önemliydi. Ligin dibine demir atmış rakibi karşısında tartışmasız favori olan Beşiktaş, oyuna öyle bir iştah öyle bir baskıyla başladı ki, bu tüm rakiplerinin gözünü korkutmaya yeterdi. Karabükspor’a her alanda yaptığı baskıyla nefes aldırmayan Beşiktaş, rakip kaleye yağdırdığı şutlarla da zorlu dönem öncesinde çok aruzulu olduğunu herkese gösterdi. Şenol Güneş, maçı erken bitirmek için ideale yakın kadrosunu sahaya sürmüştü. Özellikle orta alan ve forvette başlayan baskı, Siyah-Beyazlı ekibin hücum ve gol prensibinin temel anahtarıydı sankı. Bu arzulu ve coşkulu takım karşısında savunmaktan başka düşüncesi olmayan Karabükspor’un yapacak fazla bir şeyi yoktu. 14. dakikada gelen golle de maç adeta bitti dersek yeridir. Düşünün ilk yarıda iki gol bulan, sayısız gol fırsatı yakalayan Beşiktaş, rakibinin kalesine bir kere bile gelmesine izin vermedi.
Beşiktaş’ın dünkü baskılı ve coşkulu gösterisinde kilidin orta saha olduğunu söylemiştik. Bu bölgenin yıldızlaşan isimleri ise Atiba ve Talisca’ydı. Bu ikiliye Oğuzhan biraz ayak uydurabilse, Beşiktaş’ın gol sayısı çok daha artabilirdi. Gol sayısının artmasnıdan söz ederken Negredo’ya da değinelim. Çalışkandı, gayretliydi ama son vuruşlarda yoktu. Nitekim Şenol Güneş dün arkadaşlarına pek ayak uyduramayan Oğuzhan ve Negredo’yu oyundan alarak yeni transfer golcüsü Vagner Love’u da Siyah-Beyazlı forma altında golle tanıştırdı. Siyah-Beyazlı takımda dün görevini yapmayan ve taraftarını memnun etmeyen hemen hiç kimse yoktu ama Medel’in gayreti ve Babel’in şık hareketleri gerçekten tribünlere zevk verdi. Kısacası Beşiktaş, dün zorlu serinin açılışında rakiplerine ‘ben geliyorum’ mesajını fazlasıyla verdi.