Eğer şampiyonluğa oynayan bir takımsanız üstelik bu yarıştaki rakipleriniz puan kaybetmişse kazanmak zorunda olduğunuz maçta öncelikli olarak yapacağınız iş topa sahip olmak. Bunun üzerine rakibinize baskı uygulamanız ve topu özellikle orta alanda daha fazla tutmanız gerekir.
Bugüne dek savunma ağırlıklı düzenle başarıya giden Fenerbahçe kazanmak zorunda olduğu Gençlerbirliği karşısında maça biraz daha istekli bir görüntüyle başladı. Ancak bu görüntü Fenerbahçe’yi pozisyona taşımakta hiç mi hiç yeterli olmadı. Bu düzenin oluşması için takımın bir beynine ihtiyacı olduğu aşikar. Ama bu beyin Fenerbahçe takımında hiç mi hiç yok. Rakibin üzerine gitmek için en azından bir atak organize etmek lazım. Bunu da basketbolda olduğu gibi bir oyun kurucunun şekillendirmesi gerek. Şimdi size sorarım; Fenerbahçe’de böyle bir beyine sahip bir oyun kurucu var mı? Veya rakibin orta alan hakimiyetini azaltacak bir kurgu görülebiliyor mu? Bu soruların cevabı elbetteki hayır.
Hiç pozisyon üretmediğiniz ilk yarıda sadece iki becerili ayağın Lens ve Sow ile gelen golü buluyorsanız varın gerisini düşünün.
BU NASIL BÜYÜK TAKIM?
Şampiyonluk hedefinde olan bir takım kendi sahasında oynanan maçta skor avantajını yakaladıktan sonra sadece savunmayı düşünüp geriye yaslanıyorsa ve kalesine gelen topları gelişi güzel uzaklaştırmaktan başka hiçbir şey yapamıyorsa bu nasıl büyük takım olmaktır sorusunu sormakta kanımca hiç sakınca yok. Eğer dün inanılmaz kurtarışlar yapan ve takımını adeta tek başına ayakta tutan Volkan olmasa Fenerbahçe’nin zirve yarışını sürdürmesi inanın hiç mümkün olmazdı. Haksızlık etmeyelim, bir de her topa müdahale eden Skrtel ve Kjaer olmasa durum çok daha farklı olurdu. Burada Advocaat’a sormak lazım; bugüne kadar oynattığınız savunarak kazanmaktan taktiğinden vazgeçtiniz.Gerçi ikinci yarıda buna zorunlu olarak döndünüz ama kazanmak için nasıl bir planınız var.
Top kanatlardaki yaratıcılara gitmiyor. Onlardan tehlike bölgesine top ancak attığınız golde inebiliyor. Orta alanın bomboş. Bu beyinsiz takım yapısıyla acaba nereye gideceksiniz? Bir maçı kazanabilirsiniz ama sonrasında çok daha büyük sorunlarla karşılaşırsınız. Volkan da her zaman böyle bir muhteşem gününde olmayabilir. Tüm bunlara rağmen bu kez de kısmet Fenerbahçe’nin yanında oldu ve sürpriz Fernandao Sarı-Lacivertli ekibi selamete taşıdı. Fenerbahçe’nin orta alanda beyni yok dedik ama Lens’i unuttuk galiba.