Hedefleri büyük bir takımın en büyük hatası yaptığı doğrulardan vazgeçmesidir. Beşiktaş dün Bursa’da sıkıntı çekip istediğini alamadıysa bunun en büyük nedeni; daha önce rakiplerine üstünlük sağladığı orta alan etkinliğini kuramamasıdır. Siyah-Beyazlı ekibin bir diğer yanlışı da kendisini büyük zaferlere götüren topa sahip olma özelliğiyle Bursa’da elinin tersiyle bir kenara itmesiydi.
Orta alana dinamizm getiren Atiba ve Babel’in yoksunluğunda bu görevi Oğuzhan ve Talisca’nın üstlenmesi gerekirdi. Ancak ikiside Siyah-Beyazlı ekibi ileriye taşıyacak verimlilikten ve etkinlikten uzaktılar. Tüm bunlara Adriano’nun şık golüyle öne geçen Beşiktaş’ın savunmasındaki zincirleme hatalarda eklenince kaderin ağlarını örmesi kaçınılmaz oldu. Bu arada geriye düştükten sonra inanılmaz bir mücadele ortaya koyan Bursaspor’un bu çabasını da bir kenara bırakmayalım. İlk yarıda istediğini alamayan Şenol Güneş, ikinci yarıda yeni gol umudu Vagner Love’u da sahaya sürdü. Ancak Love ve Lens’in iki müsait pozisyonda Harun kalesinde devleşince ve de vuruşlar onun üzerine gelince Beşiktaş son hamleyle saldırmasına rağmen arzuladığı gole ulaşmakta sıkıntı yaşadı. Tabi bunun ana nedeni yukarıda söylediğimiz gibi orta alan etkinliğinin ve hakimiyetinin yitirilmesiydi. Bugüne kadar temposuyla ve yaratıcı oyuncularının becerisiyle zirve yürüyüşünü sürdüren Beşiktaş bu faktörlerden uzak kalınca büyük umutlarla geldiği Bursa’da beklemediği bir hüsran yaşadı ama bu doğrulardan vazgeçmenin getirdiği sonucun çıkardığı ağır bir faturaydı.
Haftalardır sinyal veren Beşiktaş savunmasının başta kaleci Fabri olmak üzere iki golde de zincirleme hatalar yapması işin sorgulanması gereken bir başka boyutuydu. Siyah-Beyazlıların son golündeki gayreti Negredo’nun golüyle sonuç verince kabus belki umuda dönüştü ama bu Beşiktaş için önümüzdeki maçlarda yeterli mi işte o soru işareti?