Futbolda kazanmak zorunda olmanın getirdiği baskı bazen alıştığınız düzeni bozabilir. Hele karşınızda yaşadığı sıkıntılardan kurtulmak için her şeyini ortaya koyan size bilenmiş bir rakip varken işler daha da zorlaşabilir.
Şampiyonluk yürüyüşündeki Beşiktaş zorlu Bursa deplasmanında zaman zaman 3 puan zorunluluğunun getirdiği baskı nedeniyle zorlansa da kararlılığının ödülünü almasını bildi. Şurası bir başka gerçek ki, Şenol Güneş’in takımı Türkiye Ligi’nde pas oyununu ve bu oyunun gerektirdiği tempo yükseltmeyi en iyi yapan takımlardan bir tanesi. Nitekim dün maç boyu oyunun kontrolünü ellerinde tutmalarına rağmen pozisyon üretmekte zorlanmalarına karşın kazanacaklarının mesajını her dakika verdiler.
Şenol Güneş’in 4-2-3-1 ile başlayan oyun taktiği arzuladığı sonucu vermeyince 4-4-2’ye dönüp Cenk’i oyuna sürmesi Siyah-Beyazlı takımın hücum etkinliğini arttırmasını ana nedeniydi. Nitekim Tolgay, Aboubakar ve Cenk üçlüsü ile başlayan hızlı pas trafiği bitirici noktada Cenk’le buluşmasıyla sonuçlanınca Beşiktaş aradığını da buldu. Aboubakar’ın uzatma anlarında attığı gol de bu çalışmanın ürünlerinden biriydi. Talisca’nın yokluğunda orta alan etkinliğinin sağlanması için 1-2 etkili ismin ortaya çıkması gerekiyordu. Oğuzhan bu etkinliği bir türlü sağlayamazken Tolgay’ın iyi performansı Beşiktaş’ı arzuladığı hedefe götüren temel etmenlerden biri oldu. Tabii burada Babel’in inanılmaz mücadele gücünü de atlamamak gerekir. Son haftalardaki etkisiz görüntüsünü daha yukarı çeken Bursaspor karşısında Siyah-Beyazlı savunmanın önemli isimleri Marcelo ve Tosic’in de Beşiktaş’ın mücadele gücü ve direncini hemen arttırdığını da söyleyelim.
Hiç kuşku yok ki Quaresma, Beşiktaş’ın en önemli silahı ama topla fazla oynama isteği zaman zaman Siyah-Beyazlı ekibin isteğini yerine getirmesini engelliyor. Egosizmini kenara itebilse Beşiktaş amacına çok daha rahat ulaşabilir. Ancak her şeye rağmen Bursa deplasmanında bir kararlılık gösterisi sunup mücadele eden ve kendisini başarıya götürecek oyun kurgusundan taviz vermeyen Beşiktaş’ın şampiyonluk yolunda önemli bir adım attığını hemen vurgulayalım. Şurası bir gerçek ki Şenol Güneş bütün takımlarına paylaşmayı ve disiplinli mücadele etmeyi çok iyi öğretiyor. Kaleci Fabri’den başlayıp en uç noktaya giden bu disiplin ve mücadele anlayışı da Beşiktaş’ın bulunduğu yerin en önemli göstergesi.