Lider olma düşüncesi belli ki Galatasaray’a büyük bir iştah ve coşku getirmiş. Antalyaspor karşısında ilk yarıda sahaya öyle bir arzu yansıttılar ki, karşılarında kim olsa duramazdı. Sadece istek değildi Galatasaray’ın olumlu yanı. İlk yarıda futbolun arzuladığı tüm doğruları sahaya koydu Sarı-Kırmızılı takım. Orta alanda yaptıkları baskı, bu bölgeden tempolu hücum organizasyonları sadece savunmayı düşünen Antalyaspor’un kolunu kanadını kırdı. Düşünün ilk kez Galatasaray formasını giyen kaleci Carrasso ilk yarıda kalesinde top bile görmedi. Bu Galatasaray takımının ne kadar doğru oynadığının en açık göstergesiydi. Söz doğru oyundan açılmışken hep söylediğimiz gibi; elinde Gomis gibi bir golcü varken, onu tehlike bölgesinde topla buluşturacaksın. Dün ilk 20 dakikada Galatasaray bunu iki kez yaptı ve maçı orada bitirdi. Tabi Selçuk, Belhanda ve Feghouli’nin pas becerilerinin de bu tempolu oyuna etkisini hemen ekleyelim.
Galatasaray’ın kazanma arzusunun bir başka göstergesi de birbirinden enfes goller atan Gomis’in zaman zaman savunmasına gelerek yaptığı yardımlardı. Zaten dün Galatasaray takımında arkadaşlarına yardım etmeyen hemen hiç kimse yoktu. Sol kanatta Nagatomo ve Rodrigues enfes bindirmeler yaparken, diğer kanatta Linnes onlara nazire yapıyordu sanki. Kısacası kararlı bir futbol gösterisi sunan Galatasaray birbirinden şık gollerle ilk yarıda maçı bitirirken, tempolu ve arzulu oynadığı anda neler yapacağını herkese kanıtladı. İkinci yarıda temponun düşmesi ve Antalyaspor’un zaman zaman Galatasaray’ın üzerine gelebilmesi kendi becerilerinden değil, Sarı-Kırmızılı takımın aktif dinlenmeye geçmesinden ve tempoyu düşürmesinden kaynaklandı. Yani coşkusunu, futbol doğrularıyla bütünleştiren Galatasaray uzun bir aradan sonra liderlik koltuğuna oturmanın keyfini taraftarlarına yaşatırken, iddiasını da açık açık ortaya koydu.