İYİ Parti’nin Elbistan mitingindeki Ülkü Hanıma sorduğum soru sadece şuydu:
“Daha önce hangi partiye oy vermiştiniz?”
Ülkü Hanım “MHP’li” olduğunu söylemekle kalmadı, devamında da başlığa çektiğim sözleri söyledi.
Ülkü Hanımın, ismini vermeyen arkadaşı ise, mitingi çeken TRT ve haber ajanslarının kameralarını işaret ederek şunları söyledi.
“Geliyorlar çekiyorlar ama göstermiyorlar. Oysa biz buradayız. Üstelik taşımayla, rica ile minnet ile getirilmedik, gönüllü geldik, hepimiz. Ama onlar bizim partimizi, Cumhurbaşkanı adayımızı görmezden geliyorlar.”
“Yazacak mısınız?” diye sordu.
“Elbette” dedim.
***
Ülkü Hanım ve arkadaşının ‘bizim adayımızı, mitinglerimizi görmezden geliyorlar’ sözlerinin haksız olduğunu söylemek mümkün mü?
Hatırlayacaksınız, “Sahi Meral Akşener nerede, göreniniz var mı” başlıklı bir yazı kaleme almış ve şunları yazmıştım: “Muharrem İnce meydanlarda, şehir şehir dolaşıyor, televizyon kanalları İnce’nin üç mitinginden birisine üç beş dakikacık da olsa canlı bağlanıyorlar. Ana haberlerde de ayıp olmasın kabilinden yer veriliyor İnce’ye. Ancak 250 binin üzerinde imzayla Cumhurbaşkanlığına aday olan Meral Akşener ortalıkta yok. Miting yapsa İnce’ye üç beş dakika yer veren televizyon kanalları Akşener’e de bir iki dakika yer verirlerdi değil mi?”
Velhasıl bu merakımı giderme imkanını buldum ve Pazartesi günü İYİ Parti’nin düzenlediği, 250 binin üzerinde imza ile cumhurbaşkanı adayı olan Meral Akşener’in katıldığı Elbistan ve Adıyaman mitinglerini izledim.
İşte Elbistan, Adıyaman mitinglerine dair izlenimlerim, gözlemlerim:
En iyi gösterge nedir, “meydanlar mı”, “anketler mi” sorusunu, seçim kazanma şampiyonu olan Cumhurbaşkanı Erdoğan, her seferinde “meydanlar” diye cevapladığına göre, rahatlıkla miting meydanlarının bir ölçü olduğunu kabul edebiliriz.
O halde...
Baştan şunu söyleyebilirim ki, eğer İYİ Parti’nin bütün mitinglerine katılım böyle ise anketler ve miting meydanları arasında bir hayli tezat olduğu görünüyor.
Mitinglere gelenler arasında CHP’li seçmen de var, AK Partili seçmen de var ancak hiçbirisi MHP’li seçmen kadar çok değil.
İYİ Parti gençlere ulaşmış gibi görünüyor: Zira Elbistan’da da Adıyaman’da da katılımcıların büyük bir çoğunluğunu gençler oluşturuyordu.
Akşener’in “tülbent müzesi” tutmuş gibi.
Elbistan’ın il yapılması sözü istenen Meral Akşener, “Bu konuya vakıf değilim, bir oy için şimdi size yalan söyleyip, burada olmayacak bir şey için söz vererek mahcup olmak istemem. Cumhurbaşkanı seçilirsem konuyla ilgileneceğim” sözleriyle siyasi tarihte ilk olacak sanırım. Zira, bizim ülkemiz “konuya vakıf değilim”, “bir oy için size kalkıp söz veremem” diyen siyasetçilere alışkın değil.
Akşener’in “hukukun üstünlüğünü sağlayacağım”, “adam kayırmacılığa son vereceğiz”, “bakan çocukları değil vatan çocukları kazanacak”, “kimse adaletsizliğe uğramayacak” sözleri “Umudumuz Akşener” sloganlarıyla alkışlandı.
Akşener’in “Öğrenciler ayrıştırıldı. Bu ülkede kim hangi mesleği okumuşsa o mesleği icra edecek, Ziraat mühendisleri ziraat mühendisi olarak çalışacağı sistemi kuracağız” sözleri yine en çok alkış alan sözlerden birisiydi.
Beni asıl şaşırtan ve düşündüren ise şu oldu.
Akşener “Bizim mücadelemiz AK Parti seçkinleriyle, zenginleriyle, elitleriyle. Biz bu ülkenin garibanlarıyız onlar bu ülkenin seçkinleri. Senin yaşadığın sıkıntıyı onlar anlamaz” sözlerine meydanın verdiği desteği beni düşündürdü... Muhalefet partileri, 2002’den itibaren yapılan seçimlerde AK Parti’ye yönelik her şey söylendi. AK Parti’nin icraatları, politikaları eleştirildi. AK Parti ve AK Parti’ye oy verenler aşağılandı, öteki görüldü, küçümsendi. Ancak 16 yıllık iktidarları döneminde girdiği hiçbir seçimde, AK Parti ve AK Partililer “seçkinlikle, statükoculukla, ülkenin beyaz Türkü” olmakla itham edilmedi. AK Parti karşısında hiçbir kesim kendisini “zenci” olarak görmemişti.
Muharrem İnce de Meral Akşener de Temel Karamollaoğlu da benzer ithamlarda bulunuyorlar ve AK Parti’ye oy verecek olanlar bile buna itiraz etmiyorlar. Muhalefetin AK Parti’ye yönelik bu söylemine karşı sessiz kalıyorlar.
Dün baktım yine benzer şekilde, Saadet Partisi İstanbul İl Başkanı’nın “bu seçim kimlerle kimin arasında” videosu sosyal medyayı yıkıyordu.
Velhasıl kelam...
Öyle görünüyor ki, 24 Haziran sürprizlere gebe gibi.