Her sabah başka bir tuhaflığa uyanıyoruz. Her günü başka bir acayiplikle bitiyoruz. Her seferinde “bu kadarı da olmaz” diyoruz. Ama oluyor.
Eskiden ayıplı hali ortaya çıkan bir siyasetçi mahcup olurdu, kamuoyundan özür dilerdi, ortaya çıkan ayıplı hali düzelteceğini söyleyen açıklamalar yapardı, evine kapanır, bir müddet ortalıkta gözükmezdi. Şimdi tam tersi, utanma duvarı yıkıldı. Ayıplı hali ortaya çıkanlar başlarını eğmiyor, mahcup olmuyor, ortalıktan kaybolmuyor, kamuoyundan özür falan dilemiyor, başları dik, burunlarından kıl aldırmaz bir halde arzı endam ediyorlar.
Vatandaşlar olarak bizler “Bu kadarı da olmaz” dedikçe onlar “durun daha bunlar ne ki, daha neler var neler, neler göreceksiniz neler” diyorlar.
Ne yapalım? Vatandaşlar olarak yalvaralım mı, bu kadar endazeyi kaçırmayın. Bu ülkeye bu kadar yazık etmeyin. Kendinizi düşünmüyorsanız çocuklarınızı düşünün. Kötü bir isim mirası bırakmayın çocuklarınıza, torunlarınıza.
***
Gelelim yazımın başlığına. Mevzu malumunuz. AK Parti milletvekili Ravza Kavakçı Kan 2008 yılında AK Parti döneminde kendi akademik kariyeri için İBB iştiraklerinden 2 milyon 160 bin TL tutarında burs almış.
2019 seçimlerinde İstanbul’u AK Parti kazanmış olsaydı Ravza Kavakçı Kan’ın İBB iştiraklerinden aldığı usule aykırı burs ortaya çıkmayacaktı. AK Parti İstanbul’u kaybetti, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin AK Partili isimlere verdiği usule aykırı burslar, ödediği maaşlar ortaya çıktı.
Nasıl çıktı? Ekrem İmamoğlu göreve gelmesinin ardından 25 yıllık AK Parti döneminin incelenmesi için İBB Teftiş Kurulu’nu görevlendirdi. Çünkü AK Parti yönetimindeki İBB son yıllarda usulsüzlük ve yolsuzluk iddialarıyla gündemdeydi.
İBB Teftiş Kurulu’nun incelediği kimi dosyalar sonuçlandı, bu dosyaların kamuoyu ile paylaşılırken bir anda İçişleri Bakanlığı devreye girdi, Teftiş Kurulu’nun elindeki dosyalara “biz inceleyeceğiz” diyerek el koymuştu. (26 Aralık 2020)
İçişleri Bakanlığı’nın el koyduğu dosyalarla ilgili esaslı bir gelişme olmadığını not düşelim.
İBB Teftiş Kurulu’nun sonuçlandırdığı dosyalardan biri de Ravza Kavakçı Kan’ın İBB iştiraklerinden aldığı 2 milyon 160 Tl tutarındaki burstu.
Geçen hafta TBMM Genel Kurulu’nda AK Partili Kavakçı Kan, İBB’den aldığı bursu yeniden gündeme getiren CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağababa’ya işte bu soruyu sordu:
***
“USULSÜZLÜK BUNUN NERESİNDE?”
Bunu ciddi ciddi sorabiliyor Sayın Kavakçı Kan? Sesinde büyük bir özgüven var, yüzündeki ‘anamın ak sütü gibi helal’ ifadesiyle ‘çalıştım, çabaladım, bursu aldım’ diyor.
Sayın Kavakçı Kan’ın sözleri şöyle:
“Ben çalışıp burs almanın ve bursun neticesinde doktora yapmanın kanun dışı olduğunu bilmiyordum, bunun bir usulsüzlük olduğunu bilmiyordum. Usulsüzlük bunun neresinde onu da bilmiyordum. Günlerdir sosyal medyada aylardır farklı yerlerde bağırıyorlar, usulsüzlüğü göstersinler usulsüzlük yok. İBB’de 1994’ten itibaren Akbil projesinde çalışmış bir mühendis olarak belediye burslu olarak doktora ve yüksek lisansa göndermek istediğini e e-maille duyurduğunda bütün çalışanlar gibi ben de başvurdum, kabulümü aldım. Doktoramı tamamladım, 4 üzerinden 4 ile tamamladım.”
Aslında Kavakçı Kan, CHP’li Ağababa’nın nezdinde hepimize ayar veriyor, hepimize soruyor, ‘usulsüzlük bunun neresinde” diye sallanan parmak hepimize!
Ben dilim döndüğünce “usulsüzlük bunun neresinde” sorusuna cevap vereyim, “kanuna, mevzuata uygun” olması her şeyi halletmiş oluyor muymuş, tane tane anlatmaya çalışayım.
Sayın Kavakçı Kan doktorasını 4 üzerinden 4 ile tamamladığını söylüyor, İBB iştiraklerinden doktora yapmak için aldığı bursa yazık oldu, heba oldu diyen yok. Eğer doktora yaptığı üniversitede başarı tavan puanı 10 olsaydı, Sayın Kavakçı eminiz ki doktorasını 10 üzerinden 10 ile de tamamlardı.
Mesele bu değil.
Mesele Sayın Kavakçı’nın İBB iştiraklerinden aldığı burs miktarı da değil. Tutarın 2 milyon 160 TL olması ile 500 bin TL olması arasında hiçbir fark yok. Kamu kaynağının bir lirasında yapılan usulsüzlük ile bin lirasında yapılan usulsüzlük aynıdır.
***
“Çalıştım ve burs aldım” diyen Sayın Kavakçı’ya soralım: Sahiden de böyle mi oldu, usule uygun mu aldınız? Soyadınız Kavakçı olmasaydı Ulaşım AŞ ile uzaktan yakından ilgisi olmayan “Türkiye’nin Rol Model Statüsündeki Paradokslar Avrupa Birliğine Katılımı: Temsil Gücüne Eleştirel Bir Bakış” başlıklı teziniz için o bursu alabilir miydiniz?
Doktora tezinin konusunuz toplu taşıma şirketiyle nasıl bir ilgisi var? Bir toplu taşıma şirketinin bu tez için 2 milyon 160 bin tl tutarını bırakın 1 bin lira vermesi bile tuhaf değil mi? Burada nasıl bir usule uygunluk olduğunu izah edebilir mi Sayın Kavakçı Kan? Sayın Kavakçı Kan aldığı bursu kurumun menfaatine uygun eğitim için mi kullanmış, kişisel menfaati, kariyeri için mi?
Mesela Sayın Kavakçı Kan siyasi hayatına Fazilet Partisi’nde devam etseydi ve siyasi hayatını AK Parti dışında sürdürecek olsaydı o bursu alabilir miydi?
İBB’nin burs sınavına girmiş mi mesela?
İBB sözleşmeli çalışanlarına burs mu veriyor?
Teftiş Kurulu’nun Ravza Kavakçı Kan’ın hakkında hazırladığı raporu okudum. Utanç verici. Baştan sona usulsüzlük.
Sayın Kavakçı’ya yakışan çıkıp kamuoyundan özür dilemesiydi. Hâlâ vakti var. Sayın Kavakçı çıkıp “Hakkaniyet ölçüsünü aştım, bu benim hak ettiğim bir burs değildi. Kamu kaynağını kişisel kariyerim için kullandım, özür diliyorum, bu bursu geri iade ediyorum” demesidir.