Partisinin grup toplantısında konuşan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Millet İttifakı olarak 30 Ocak 2023 günü açıkladıkları Ortak Politikalar Mutabakat Metninin “demokrasi tarihimizde bir ilk” olduğunu söyledi:
Sözleri şöyle:
“Böylesi bizim demokrasi tarihinde bir ilktir. Bunu gurur duyarak ifade etmek istiyorum. 6 lider devlet için bir beka sorunu haline gelen tek adam rejimini değiştirip bu ülkeye gerçek anlamda demokrasiyi getirmek için bir araya geldik. Eğer Cumhuriyet tarihinde 6 lider bir araya gelip 2 bin 300’ün üzerinde var olan sorunlara tek tek çözüm üretiyorsa, oy birliği yapıyorsa, gönül rahatlıkla yapıyorsa Türkiye’nin önü aydınlıktır.” (31 Ocak)
El hak doğru.
Birbirinden farklı siyasi, ideolojik duruşlara sahip olan altı siyasi parti liderlerinin, Türkiye’nin ağırlaşan sorunlarını masaya yatırıp çözüm üretmek, uçurumun kenarında bekleyen ülkemizi güvenli limana doğru ulaştırabilmek için bir araya gelebilmesi siyaset ve demokrasi tarihimizde gerçekten bir ilktir. Çeşitli tarihlerdeki koalisyonlar, bundan farklıdır, çünkü koalisyonlarda seçim sonuçları belli olduktan sonra partilerin bakanlık paylaşımı esastı. Millet İttififakı’nda ise seçimlerden önce prensiplerde, reformlarda ve hükümet programında “mutabakat” sağladılar. Bunun bizde başkaca bir örneği yoktu.
11 Şubat 2022 tarihinde Ahlatlıbel Tesislerinde bir araya gelen liderlerin yüzlerindeki gülümsemeyle “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’e geçmek ortak ve öncelikli hedefimiz” diyerek verdikleri fotoğraf Türkiye’nin alışkın olduğu bir fotoğraf değildi.
Bizim siyasi tarihimizde sadece iktidar ve muhalefet partileri değil, muhalefetteki partiler de birbirileriyle daima kıyasıya, hatta düşmanca çatışma halinde oldular.
Siyasi partilerimiz maalesef ülke meselelerini siyaset üstü tutma geleneğine sahip olmadılar. Siyasi kavgalar o kadar çetin oldu ki, birbirlerine karşı o kadar ağır ithamlarda bulundular ki, hep çelme takma, pusuya düşürme, arkadan dolanma siyaseti yaptıklarından siyasi partiler arasında güven duygusu hiç olamadı.
Dolayısıyla “böylesi demokrasi tarihimizde bir ilktir” diyen CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu haklı ve şunu ifade etmeliyim ki sadece Kılıçdaroğlu değil altı liderin hepsi ne kadar gurur duysalar azdır.
***
Şunu ifade etmeliyim ki, tarihe şimdiden isimlerini altın harflerle yazdırdılar. Bizim ülkemizde de ülke sorunları söz konusu olduğunda, siyasi ve ideolojik farklılarını bir kenara bırakarak, ülkenin sorunlarını konuşabilmek, o sorunlara çözüm üretebilmek için bir araya gelebilmenin, ülkeleri için ortak bir çalışma yapmanın mümkün olabildiğini gösterdiler.
Gerçek anlamdaki vatanseverlik işte budur.
Altı partinin lideri bunu gerçekleştirirken de birbirlerine benzemediler, aynılaşmadılar. Kendi siyasi görüşlerinden, inançlarından, kimliklerinden, ideolojilerinden vazgeçmediler. Ara ara sesler yükseldi, şerhler koydular ama bu aralarında masayı dağıtacak bir çatışmaya da dönüşmedi.
Altı liderin uyum içerisinde çalışması, temsil ettikleri toplumsal tabanları da birbirine yaklaştırdı, oluşan gri alan halka, halka büyüyerek, kavgalı olan kesimler arasında bir uzlaşmayı da beraberinde getirdi.
Ve yarına dair büyük bir umut iklimini oluşturdu.
Elbette zaman zaman parti liderlerinin her ne kadar “masa asla dağılmaz, tarihi öneme sahip bir görev üstlendiğimizin farkındayız” açıklamaları da yapsalar, kimi söylemleri elimizi yüreğimize getirmedi de değil.
İktidar kanadı “kendini gerçekleştiren kehanet” ya da psikolojide “pygmalion etkisi” olarak da adlandırılan olguyla “masa ha dağıldı ha dağılıyor” duaları yaparken, altı lider Cumhur İttifakı’nın kutuplaştırıcı dilinin, siyasetinin ve propagandalarının karşısında sabırla uzlaşıya dayalı bir siyasi iklimin ortaya çıkmasını sağladılar.
Önce Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem modelinde mutabakata vardılar. Temel İlkeler ve Hedefler, Seçim Güvenliği, Ekonomik Kurumların Reformu, Anayasa Reform Paketi gibi son derece önemli metinlere imza attılar.
Ve önceki gün altı parti Millet İttifakı olarak 9 ana başlıktan, 73 alt başlıktan, 2300 eylem ve vaatten oluşan Ortak Politikalar Mutabakat Metnini açıkladılar. Aslında hükümet programlarını ilan ettiklerini söylemek demek daha doğru.
***
Salondaki coşku, heyecan görülmeye değerdi. Millet İttifakı’nın hükümet programında salonu heyecanlandıran, en çok alış alan bölümlerin bir kısmı şöyleydi.
“Seçim barajını yüzde 3’e düşüreceğiz, kural tanımaz bu ucube sistem yerine kuvvetler ayrılığını tesis eden, özgürlükçü, demokratik, adil güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçeceğiz, yasama etkin ve katılımcı olacak, kanun yapım süreçlerini demokratikleştireceğiz…
Mecliste istişare ve müzakereyi etkisizleştiren torba kanun uygulamasına son vereceğiz…
Milletlerarası sözleşmelerden geri çekilme yetkisinin Meclis’e ait olduğunu anayasal güvence altına alacağız…
Hakimler Kurulu ve Savcılar Kurulu şeklinde iki farklı kurul oluşturacağız, çoklu baro sistemine son vereceğiz, OHAL mağduriyetlerine son vereceğiz, Türkiye Varlık Fonu’nu kapatacağız, bakan yardımcılıklarını kaldırıp, müsteşarlık sistemini kuracağız… Yerel yönetimlerde seçme ve seçilme hakkını yok sayan kayyum uygulamalarına son vereceğiz…”
Hatta hepsinden çok alkışlayan bölümün, yolsuzlukla mücadeleye ilişkin şu satırlar olduğunu söyleyebilirim:
“TBMM’de ‘yolsuzlukları araştırma komisyonu’ kuracağız, yolsuzluktan elde edinilen ve yurt dışına kaçırılan gelirleri ülkemize geri getireceğiz, siyasi etik kanunu çıkartacağız, itibar gerekçesine sığınılarak gerçekleştirilen tüm gereksiz harcamalara son vereceğiz…”
Ve yine salonu alkışlarla çınlatan şu satırlar:
“Cumhurbaşkanlığının kullanımındaki uçak sayısını azaltıp, yerine yangın söndürme uçakları alacağız, Atatürk Havalimanını yeniden uçuşa uygun hale getireceğiz.”
***
Bu metin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ağır krizlere ve iktisadi kayıplara ittiği Türkiye’nin kılcal damarlarına kadar görüntüleyen bir tomografi niteliğinde.
Millet İttifakı’nın hükümet programını kıymetli kılan, metnin “hukuk, adalet ve yargı” bölümüyle başlaması. İkinci sırada “kamu yönetimi”, üçüncü sırada “yolsuzlukla mücadele, şeffaflık ve denetim” bölümlerinin olmasıdır.
Sorunların ağırlık sırasını ve çözümlerin öncelik sırasını da yansıtıyor bu tertip.
Bu metin altılı masada, kural ve ilke bazlı bir ittifak yapıldığını, temel önceliklerinin Türkiye olduğunu somut bir şekilde ortaya koydu. En yetkili isimlerine hazırlattılar ve hükümet programını liderler olarak kendileri değil programı yazan yetkin isimlerine açıklattılar.
Şimdi sıra bu programı uygulayacak olan Cumhurbaşkanı Adayında. Millet İttifakı kurbağanın gözünü patlatmadan adaylarını açıklamalı. Hem de bir an önce.