16 yıl, 10 ay önce gazeteci Hrant Dink’i, Şişli’de İstanbul’un en işlek caddelerinden olan Abide-i Hürriyet Caddesindeki gazetesinin önünde alçakça katleden tetikçi Ogün Samast önceki gün koşullu salıverme kapsamında tahliye edildi.
Daha dün gibi acısı taptaze duruyor şuracıkta; Hrant Dink’in delik ayakkabı tabanıyla, bir gazete parçasının altında cansız yatan bedeni kışın en sert soğuğuna inatla kor bir ateş gibi düşmüştü bütün Türkiye’nin yüreğine.
16 yıl sonra bu kez tetikçisinin tahliyesi kor bir ateş gibi düştü yüreklerimize.
Tetikçi katil Samast nasıl tahliye olabildi?
Beklenmeyen bir durum muydu? Değildi elbette.
Cinayeti işlediğinde yaşı 18’den küçük olduğu için ‘tasarlayarak insan öldürmek’ ve ‘ruhsatsız silah bulundurmak’ suçlarından 22 yıl 10 hapis cezasına çarptırıldı, infaz yasasına göre cezaevinde 13 yıl yatacaktı. Yattı, 2020 yılında cezası bitmişti, tahliye edilecekti ancak gardiyanlara saldırdığı için aldığı 3 yılda cezaevinde yattı.
Ve infaz yasasından faydalandı, gardiyanlara saldıran Samast iyi halden faydalandı ve tahliye oldu.!
Hrant Dink ailesinin avukatı Bahri Bayram Belen de yaptığı açıklamada Samast’ın tahliye edilmesinde şaşılacak olmadığını, Yasin Hayal’in Erhan Tuncel’in çıkma ihtimalinin olmadığını, bu isimlerle ilgili ağırlaştırılmış müebbet habis cezalarının olduğunu söyledi.
Hrant Dink’i öldürmek isteyen karanlık güçler Ogün Samast’ı yaşının küçüklüğünden dolayı bilerek seçtiler, eğittiler, atış talimi, koşu antrenmanı yaptırdılar, cinayeti işlemeye hazır hale getirdiler.
Samast’ın cezaevinde ne kadar yatacağını biliyorlardı, kanunlar ortadaydı!
Yargılama yeterince derine indirilmedi, Erdoğan’ın tutmadığı diğer afilli sözleri gibi “Hiçbir cinayet Ankara’nın karanlık dehlizlerinde kaybolmayacak” sözü de tıpkı ne dediyse tam tersinin gerçekleştiği sözü olarak tozlu raflardaki yerini aldı; Hrant Dink cinayeti aydınlanmadı.
Bir iktidar değişmedi, 22 yıldır iktidar aynı iktidar. 22 yıldır devleti yönetenler aynı isimler. Bugünün iktidarı dünün başka bir iktidarından devralmadı Hrant Dink’in tam da aydınlatılmayan cinayetini.
***
Kamuoyundaki tepkiler üzerine Adalet Bakanlığı dün kanunlara referansla bir açıklama yaptı. Samast aslında bir yıl önce tahliye olacağını ancak tahliye edilmediğini, bir yıl daha bekletildiğini söyleyen Adalet Bakanlığı’nın açıklaması şöyle
“Hükümlünün denetimli serbestlik hakkı 19 Şubat 2022 tarihinde doğmuş olmasına rağmen denetimli serbestlikten yararlandırılmamıştır. Adı geçen hükümlü hakkında 19 Ocak 2023 ve 13 Temmuz 2023 tarihlerinde yapılan değerlendirmelerde koşullu salıverilmesine uygun olmadığına karar verilmiş, şartlı tahliyesi 15 Kasım 2023 tarihinde gerçekleştirilmiştir. Bu süreçte 2015 yılından itibaren hükümlünün 5 kez açık ceza infaz kurumuna ayrılma talebi, 2 kez de denetimli serbestlik talebi uygun görülmemiştir. Bu kapsamda 7456 sayılı kanun ile yapılan infaza ilişkin düzenlemelerden istifade etmesi söz konusu değildir. 5275 sayılı kanunun genel hükümlerine göre cezası infaz edilmiştir.” (15 Kasım)
Adalet Bakanlığımızın kanunları hatırlaması, kanunlarımıza böylesine güzel referanslar vermesi gözümü yaşarttı doğrusu!
Evet, Adalet Bakanının, yargının bu konu da elbette yapacağı bir şey yok.
Ogün Samast cinayet sırasındaki yaşının küçüklüğüne bakılarak ceza aldı, cezasını yattı.
Kanunlar böyle, nitekim Adalet Bakanlığımız da güzel güzel kanunlarımıza referans yapıyor, kamuoyunun önüne kanunları çat çat koyuyor!
Tamam kanunlarımız böyle, kanunlarımız ortada.
Peki bizim yargımız her konuda kanunlarımızı aynı hassasiyetle uyguluyorlar mı?
Adil yargılanma hakkıyla ilgili sorunlarımız arşı alayı aştı geçti. Ülkemizde kanunlarımız uygulanmış olsa adil yargılanma hakkı bakımından ihlaller yaşanır mı? Ülkemizin böyle bir sorunu olur mu?
130 bin kişinin adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini söylediği, adil yargılanma hakkı istiyorum müracaatında bulunduğu bir ülke, nasıl bir ülkedir?
130 bin vatandaşının mahkemelerini yüksek mahkemeye şikâyet ettiği bir devlet nasıl bir devlettir?
Kanunlara referans yapan Adalet Bakanlığına soralım:
Mahkemeleriniz Can Atalay hakkında AYM’nin “ihlal var” kararını neden uygulamıyor? Anayasa’nın 158/3, bunu niye uygulamıyorsunuz?
AYM kararlarıyla ilgili kanunlarımız gayet açık bir şekilde yazıyor, AYM kararlarını neden uygulamıyorsunuz?
AİHM kararlarıyla ilgili kanunlarımız gayet açık bir şekilde yazıyor, AİHM kararlarını neden uygulamıyorsunuz?
Cezaevinde koşullu salıvermeden faydalanabilecek binlerce insan var, kanunlar ortada. Neden binlerce insanın denetimli serbestlikten faydalanmasının önüne geçiyorsunuz?
Tam bu yazıyı yazarken TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un muhteşem sözlerini okudum, Kurtulmuş Ogün Samast’ın tahliyesiyle ilgili yaptığı açıklamada infaz yasasındaki sorunlara değinmiş, demiş ki:
“İnfaz sistemimizle ilgili belki de yeni düzenleme yapmamız lazım. Bütün bunlar yargı sistemimizi gözden geçirmemiz gerektiğini ortaya koyuyor."
Dün geldiniz iktidara, infaz sistemindeki sorunları çözecek bir yeni düzenleme yaparsınız. Siz dün iktidara geldiğiniz için Ogün Samast sizin iktidar döneminizde yargılanmış olsaydı, Hrant Dink cinayeti sizin iktidarınız döneminde işlenmiş olsaydı bu tür sorunlarla karşılaşamazdık. İnşallah siz iktidarınız döneminde yargı sistemini gözden geçirirsiniz, yargının siyallaşmasının önüne geçecek bir düzenleme yaparsınız, yargımız bağımız ve tarafsızlığına kavuşur.
Cezaevinde adalet sorunu on binlerce insanın mağduriyeti son bulur!