Meğer... Geçen hafta Beştepe’de gerçekleşen ‘Erdoğan–Bahçeli zirvesinde, MHP lideri Bahçeli’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan “İdam paketi Öcalan’ı da kapsasın” gibi bir talebi olmamış!
Kim mi diyor?
Beştepe görüşmesine Sayın Bahçeli’nin yanında giden MHP Genel Başkan Yardımcısı Edip Semih Yalçın…
***
Bahçeli’nin dün MHP grubunda yaptığı konuşmayı dinledim… Doğrusunu söylemek gerekirse hükümete, “Elinizde idamı düzenleyen tasarı veya teklifiniz varsa getirin Meclis’e. Biz de MHP olarak gereğini yapalım, ne duruyorsunuz?” çağrısı ile “idam” tartışmalarını yeniden Türkiye’nin gündemine getiren ve adeta idam tartışmasının mihmandarlığını yapan Bahçeli’nin iki çift söz etmemesini garipsedim.
O Bahçeli ki dün çıkar, en azından “çorbadan dönenin kaşığı kırılsın” falan filan vesaire derdi.
Atasözlerimizden, deyimlerimizden bir seçki yaparak idam cezasının faydalarını falan anlatırdı.
‘Ne bitmez tükenmez çalışmaymış hala bitiremediniz mi?” falan filan diyerek hükümete yüklenirdi…
Bunun üzerine ben de Semih Yalçın’ı aradım ve şu iki soruyu sordum:
“Devlet Bey bugün idam konusunu neden gündeme getirmedi, geri adım mı atıyorsunuz? İdam tartışmasını gündemden mi düşürüyorsunuz?”
“Sayın Bahçeli Beştepe zirvesinde idam paketi Öcalan’ı da kapsasın talebinde bulundu. Peki, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a idam yasasının Öcalan’ı kapsayacağı bir formül de sundunuz mu?”
Semih Yalçın’ın bu iki soruma verdiği yanıtlar şöyle:
“Geri adım falan attığımız yok. Neden geri adım atalım? Her hafta grup toplantımızın gündeminde “başkanlık tartışması” olacak, “idam tartışması” olacak diye bir kaide yok. Değişmez gündem başlıklarımız değil sonuçta.”
“Bakınız bir hususu düzeltelim. Biz hiç gündemde olmayan bir konuyu gündeme getiriyor değiliz. Başkanlık tartışması da idam tartışması da böyle. AK Parti hükümeti de Cumhurbaşkanı Erdoğan da ‘millet idam cezasının gelmesini istiyor’ diyor. Biz de tamam, madem ki millet istiyor o zaman getirin Meclis’e bakalım diyoruz. İdam cezası konusunda MHP’nin yaklaşımı ortada. Biz dün neyi savunuyor idiysek bugün de onu savunuyoruz. Geçmişte idam cezasının kaldırılmasına hangi gerekçelerle karşı çıkmışsak bugün de aynı noktadayız.”
“Sonuçta biz MHP olarak hükümetin Meclis’e getirdiği yasa tasarısına destek vermiş olacağız. Ha, bunun Türkiye’nin dış politikasına, AB ilişkilerine, 14 yıldır hükümet olarak uluslararası platformlarda attığı imzalara, sözleşmelere yansımaları nasıl olur? Bunun hesabını iktidar partisi yapacaktır. Bunları biz düşünecek değiliz.”
“Gelelim ikinci sorunuza. Sayın Genel Başkanımız da Beştepe zirvesinin ertesi günü “idam paketi Öcalan’ı da kapsasın” talebinde bulunduğunu gazetelerden öğrendi. Meğer böyle bir talepte bulunmuşuz! Medya MHP’nin böyle talebi olduğunu kimlerden duyarak ve teyit ederek haberleştirdi bilmiyoruz. Çünkü yetkili bir isim olarak benim bir açıklamam yok ve ben böyle bir şeyi teyit etmedim. Hakeza Beştepe’den de böyle bir talep olduğuna dair bir açıklama ve teyit yok. Kaldı ki Beştepe’ye giderken Sayın Genel Başkanımızın gündeminde de böyle bir madde yoktu.”
Sordum: “Peki, o halde nereden çıktı bu haber?”
Semih Yalçın’ın cevabı şu oldu: “Anlatayım. Şöyle gerçekleşmiş hadise. Medya mensubu arkadaşlar o gün zirveye dair haber almak için MHP Genel Merkez’de benim bulunduğum katta bekliyordu. İki gazeteci arkadaş kendi aralarında ‘Devlet Bey zirvede kesin idam Öcalan’ı da kapsasın’ demiştir şeklinde tahmin konuşması yapıyor. Buradan bu arkadaşlarımızın ismini vermeyeyim. Bunu duyan televizyon muhabiri başka bir arkadaşımız aşağıya iniyor canlı yayına bağlanıp durumu ‘son dakika gelişme’ olarak veriyor. Hadisenin gelişmesi böyle. Sonra yayıldı gitti haber. Cuma günü partimizin MYK toplantısı vardı. Bu mevzu gündeme geldi. Sayın Genel Başkanımız durumu şu sözlerle açıkladı: ‘Söylemediklerimizi, konuşmadıklarımızı medyadan duyuyoruz ve şaşırıyoruz.’ Olay budur.”
“Neden bir tekzip yayınlamadınız o halde?” soruma ise Semih Yalçın’ın cevabı şu oldu: “Çıkan her yalan haberi tekzip mi edeceğiz? Gazeteci arkadaşlarımız sonuçta haberlerini yaparken teyit etmek durumunda değiller mi?”
Ben ne mi dedim Semih Beye?
Hiçbir şey…
Doğrusu böylesi bir cevaba ne yorum yapılır bilemedim! Sonuçta bu “herhangi bir haber” değil. Bu haberin yer almadığı medya kalmadı neredeyse! Bu kadar ciddi bir konuda MHP’den elbette bir açıklama yapılması gerekirdi.