HDP Eş Başkanı, Gaziantep’teki katliam sonrası demiş ki:
“Bunu yapanlar, iç savaş ve kaos çıkartmak istiyorlar. Gaziantep milletvekillerine sesleniyorum. Gelin taziyede yan yana duralım. Tek yürek olduğumuzu gösterelim.”
***
Ne güzel demiş değil mi?
***
Selahattin Demirtaş’ın şöyle bir özelliği olmasa bu açıklamasına ben de inanabilirdim.
Selahattin Demirtaş, Türkiye’deki her terör saldırısında kameralar karşısına geçen ilk siyasi liderdir. Ve “terör saldırısını” kınıyormuş gibi yapıp, terör saldırısını gerçekleştiren “terör örgütüne” tek kelime edemeyen siyasi isimdir.
Bu ülkede PKK’ya tepki koymasının anlamlı olacağı tek partidir HDP ve Selahattin Demirtaş!
***
Eğer...
Selahattin Demirtaş, daha iki hafta önce “Savaş artık dağ ile sınırlı değildir. Polisler artık şehirlerde rahatça dolaşamayacak, devletin, polisin hakimiyetinin sağlandığı bir yer kalmayacak” diyerek Türkiye’yi tehdit eden terörist başı Cemil Bayık’a iki çift söz etmiş olsaydı... Edebildiği kadar... Gücünün yettiği kadar.. Bir varlık göstermiş olsaydı...
Gaziantep saldırısı sonrası yapmış olduğu bu açıklamanın benim için bir kıymeti, bir anlamı olabilirdi.
Samimi olduğuna inanırdım.
Bravo derdim.
İşte budur derdim.
***
O Cemil Bayık ki, neredeyse her ay Türkiye’yi tehdit ediyor. Onun yaptığı her açıklamanın ardından bombalar patlıyor.
O yüzden saldırıyı gerçekleştiren örgüt IŞİD de olsa, TAK da olsa, DHKP-C de olsa, PKK da olsa, FETÖ’de olsa farketmiyor.
Hepsi aynı. Aynı yere çıkıyorlar.
Amaçları aynı. Vardiya usulü çalışıyorlar.
***
Çok değil, daha birkaç ay önce...
İçinde bulunduğumuz yılın mart ayında, terörist başı Cemil Bayık, “PKK lideri ve KCK Eş Başkanı” titriyle İngiliz medyası Times’a “biricik ve temel hedeflerinin”, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi’nin “çökertilmesi” olduğunu açıkladı!
Cemil Bayık “o mülakatta” örgütlerinin psikolojik ve lojistik destekçilerine “Erdoğan’ın önündeki tek ve güçlü engelin hala ‘kendileri’ olduğunu” söyleyip, “Erdoğan bizi saf dışı bırakırsa o kazanır” dolayısıyla “siz de kaybederseniz” demeyi de ihmal etmedi.
İngiliz Times, terörist başıyla yaptığı mülakatı “Türkiye’nin en çok aranan adamı söz veriyor: İntikam bizim olacak!” manşetiyle ve “Erdoğan’ı ve AKP’yi devirmek istiyoruz” ara başlığıyla verdi.
***
İngiliz Times manşetinden tüm dünyaya Cemil Bayık’ın “intikam yeminini” muştularken eş zamanlı olarak Ankara’nın kalbi Kızılay’da patlayan bombalarla 34 can şehit düştü, 125 kişi yaralandı.
***
Hepimiz daha patlamanın şoku içindeyken, hükümet daha ne olduğunu anlamaya, öncelikli olarak yaralıları hastaneye yetiştirmeye çalışırken, HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş “acımasız saldırıyı kınayan” ilk siyasi lider olarak kameralar karşısına geçip, “başsağlığı dileklerini” iletti. “Acımasız saldırının” sorumlusu olarak da “AKP hükümetini” işaret etti!
***
İntikam yemini içen, “Erdoğan’ı düşüreceğiz” diyen terörist başı Cemil Bayık’a dönüp “Sen kimsin? Siyasi parti misin, Erdoğan’ı hangi yöntemle düşüreceksin, AKP’yi sivilleri öldüre öldüre mi düşüreceksin, hadi oradan, Erdoğan düşecekse sandık var, o da bizim işimiz” demedi, diyemedi!
***
Merak ediyorum, Sur’da, Nusaybin’de, Cizre’de, Silopi’de kazılan hendekler, kurulan barikatlar “iç savaş, kaos” denemesi değil miydi? Neyi amaçlıyordu?
Cemil Bayık’ın BBC’ye “Savaş Türkiye geneline yayılacak!” açıklamaları “demokrasiye, barışa, kardeşliğe” vurgu muydu? Anlayamadığımız bir lisanla mı konuşuyorlar?
Yaptıkları her açıklamadan sonra sivilleri hedef alan saldırılar, patlatılan bomba yüklü araçlar “iç savaş” çıkartmayı hedeflemiyor mu?
***
Selahattin Demirtaş en soğukkanlı haliyle, ülkemizde gerçekleşen terör saldırılarını kınayan siyasi lider olarak kameralar karşısına geçti. Her kamera karşısına geçtiğinde bu saldırıların siyasi sorumlusunu “AKP ve Erdoğan” olarak işaret etti!
Bu kez sadece siyasi sorumlusu “AKP ve Erdoğan’dır” demedi. O kadar.
Edi bese Selahattin Demirtaş! Edi bese!