Hatta... Fethullahçı Terör Örgütü’nün yapacağı ikinci kalkışma 15 Temmuz’dan daha kanlı mı olacak?
Ve hem ‘daha kanlı olacak’ hem de çok ama çok yakında mı olacak?
***
Emekli Albay Hasan Atilla Uğur ‘ikinci bir kalkışmanın’ olacağı hatta ‘daha da kanlı olacağı’ konusunda oldukça iddialı…
Sayın Uğur, 25 Eylül 2016 tarihinde (bir iki gün önce) bir mülakat verdi.
Diyor ki, “İkinci bir kalkışmaya hazır olun. Çok yakın bir zamanda. Çok net bir bilgi olarak söylüyorum. İkincisi çok daha kanlı olacak. Ben sizin aracılığınız ile Türkiye’yi uyarıyorum.”
Sıradan bir insan değil Hasan Atilla Uğur. Çatışmaların yoğun olduğu, faili meçhullerin olduğu dönemde Güneydoğu’da görev yapmış, 1999 yılında Kenya’da yakalanarak Türkiye’ye getirilen Öcalan’ı İmralı’da sorgulamış, Hizbullah operasyonlarında önemli görevler üstlenmiş, TSK’da İstihbarat Dairesi Başkanlığı görevinde bulunmuş bir isim. Dahası Ergenekon Davası’nda FETÖ’nün gadrine uğramış, ‘darbeci’ olarak suçlanmış ve tutuklanmış bir isim.
Herhangi bir isim değil.
Önemli bir iddia, önemli bir istihbarat değil mi?
***
Şimdi… Gelelim işin aslına… Emekli Albayımızın “kesin bilgi, uyarıyorum, hazırlıklı olun, çok kanlı olacak, ha bugün ha yarın” dediği ‘kesin bilgi’ aslında devletin ilgili kurumunun elinde olan bir istihbarat, bir bilgi!
Yalnız Uğur’un dediği gibi öyle ‘daha kanlı olacağına, daha kötü olacağına’ dair bir istihbarat yok.
***
Olay şudur:
İçişleri Bakanlığı’nın talimatıyla Emniyet Genel Müdürlüğü Terör Daire Başkanlığı cuma gecesi yani 22 Eylül 2016 tarihinde 81 il emniyet müdürlüğüne, üzerine ‘gizli’ damgası vurulmuş, özel kodlu ‘uyarı talimat’ bir EBYS gönderiyor. Üç sayfalık bir yazı.
Terör Daire Başkanlığı, gönderdiği EBYS’de diyor ki:
FETÖ/PDY mensuplarına yönelik yürütülen operasyonlar her ne kadar örgütün faaliyetlerini akamete uğratıp, hareket kabiliyetlerini bitirme ve gelir kaynaklarını tükenme noktasına getirse de…
FETÖ örgütünü bir arada tutabilmek ve mensuplarının morallerini motive edebilmek amacıyla son günlerde ‘güç kaybetmedikleri, eylem kabiliyetlerinin devam ettiği’ gibi söylemlerle ‘kısa vadede her şeyin eskisi gibi olacağı” algısını oluşturmaya yönelik propagandalara ağırlık verdikleri anlaşılmaktadır.
“Ama” diyor Ankara Terör Daire Başkanlığı:
“Yine de bizler temkini, tedbiri elden bırakmayalım. Ne olur ne olmaz?
Bakın ‘Realist man’ diye Twitter kullanıcısı var. Bu Twitter hesabında da ‘Devleti tamamıyla ele geçirmeyi hedefleyen gladyonun, darbe için 16-23-30 Eylül 2016 olmak üzere birkaç tarih belirlediği, 16’sında uygun ortam oluşturulmadığı takdirde diğer haftaların bekleneceği…’ yönünde bilgiler var. Bu bilgiler, FETÖ- PDY mensuplarınca son günlerde dile getiren hususlarla örtüşmektedir. Dahası stratejik kurum ve kuruluşlara yönelik siber saldırılar olabileceği ve toplumun farklı kesimleri içerisinde çatışma ortamları yaratma yönünde girişimlerde bulunabileceklerine dair istihbaratlar alıyoruz.
Türkiye olağanüstü bir süreçten geçmektedir ve ağır bir saldırıyla karşı karşıya kalmıştır dolayısıyla yine de bu tarihleri ve sonrası haftaları dikkate alalım. Olası bir kalkışmaya karşı gerekli tedbirinizi ve önlemlerinizi alın.”
***
Evet. Aynen budur.
Ankara Terör Daire Başkanlığı tüm illere “Realist man” isimli Twitter hesabı ve kuruma gelen diğer istihbari bilgileri de toplayarak, il emniyet müdürlerine bir uyarı, teyakkuzda olunuz, tedbirinizi, önleminizi alınız diye “gizli” ibareli bir kurum içi yazı göndermiş. Diğer maddelerde iller FETÖ’nün bildiğimiz yöntemleri konusunda bir kez daha uyarılmış.
Sonuçta, devlet ciddiyeti de bunu gerektirir. Türkiye ağır bir saldırı yaşadı. Eline ulaşan, kendisinin ulaştığı ufacık bir istihbarat da olsa onu ciddiye almak durumdadır.
Devlet FETÖ’ye yönelik her alanda bir mücadele yürütüyor. Bu örgütün içeride ve dışarıdaki bağlantıları, bir kez daha kalkışma yapıp yapmayacağı ihtimallerini değerlendirmek durumundadır. Rehavete kapılmaması gerekiyor.
Yalnız. Devlet kurumlarının yürüttüğü mücadeleyi sulandırmamak gerekiyor.
Türkiye’de artık darbe olmaz mı? Hiç sanmam! Olur.
Türkiye’de vesayet geriledi mi? Evet. Geriledi. Ama tamamen bittiğini söylemek mümkün değil.
Bu tür açıklamalar, AK Parti Milletvekili Celalettin Güvenç’in dediği gibi ‘toplumun üzerinde korku psikolojisi yaratmaktan öteye de gitmez ve bu tür haberlerin Türkiye’ye bir faydası yok.”
Tamam paranoyak olduğumuz, takip edilmediğimiz anlamına gelmez ancak biraz sağduyu, biraz aklıselim.
Hele devlet adamlığı disiplininden geçmiş birisinin, “elimde bilgi var kesin, daha kanlı olacak” açıklaması yaparken daha dikkatli olması gerekiyor.