Mehmet Barlas önceki gün aynen bu başlıkla bir yazı kaleme aldı, başlığı görünce dikkatimi çekti.
İroni yaptığını düşünerek, okumaya başladım yazısını, diyor ki:
“Bugüne kadar Cumhurbaşkanı Erdoğan üst üste 16 seçim kazandı. Hepsini yakından izledim. Hiçbir seçimde Erdoğan’ı bu kadar rahat görmedim.” (Sabah, 11 Nisan)
Yok, ironi falan yapmıyor, baya baya ciddi, zaten iktidarın gazetesinin başköşesinden öyle ironi mironi yapması da mümkün değil.
Baya baya kanaatini paylaşmış, kendisinden gayet emin.
Diyor ki, 16 seçim kazandı, hepsini yakından izledim, hiçbir seçimde Erdoğan’ı bu kadar rahat görmedim!
Barlas’ın bu analizi bana Erdoğan’ın helikopterinin penceresinden “aşağıya” bakarak yaptığı pembe ekonomi değerlendirmesini hatırlattı. Sakarya’daki toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada, muhalefet partilerinin ekonomiye yönelik eleştirilerine verdiği yanıtta şöyle demişti:
“Hani ekonomide her taraf çökmüştü, batmıştı. Helikopterden yolları gördüm. Araçlar, otomobiller, otobüsler, kamyonlar, TIR’lar tıklım tıklım, yollar dolu. Bu bir şeyi gösteriyor. Ekonomik canlılığı gösteriyor. Ama gözü olan görür, dili olan hakkı konuşur, kulağı olan da duyar. Bunlar da hiçbiri yok.” (24 Eylül 2022)
***
Barlas’ın Erdoğan değerlendirmesi ile Erdoğan’ın helikopterinin penceresinden bakarak yaptığı ekonomi değerlendirmesi arasında bir fark var mı?
Bence yok.
Mehmet Barlas deneyimli bir isim, duayen unvanına sahip yılların köşe kadısı. Bu kadar tecrübeye, birikime sahip, kaç başbakan, kaç cumhurbaşkanı görmüş, insan kurdu birisi, üst üste 16 seçim kazanan Erdoğan için bu seçimin en sıkıntılı seçim olduğunu bilmez mi? 16 seçimde Erdoğan’ı yakından izleyen, ayrıca Erdoğan’la yanağına dokunacak kadar samimiyeti olan Mehmet Barlas, bırak bu seçimlerde yakından izlemeyi, helikopter penceresinden bile baksa Erdoğan’ın nasıl sıkıntılı olduğunu görmez mi?
Her şey ayan beyan ortada değil mi?
Elbette ki biliyor, gerçeğin ne olduğunun farkında.
Gerçeklikle bağını o kadar da koparmadı, aklı başında biri Barlas.
***
Erdoğan rahat olsa, 14 Mayıs’ta kurulacak sandıktan elini kolunu sallaya sallaya zaferle çıkacağından emin olsa…
Daha düne kadar açık açık “İnanmıyorsan kusura bakma arkadaş. Biz de o zaman bu işe inananlarla devam ederiz” diyerek istifaya çağırdığı, “Partide kendi ayağımıza kurşun sıkanlar var. AK Partiye zarar verebilecek tek şey dava şuurunu kaybetmiş kendi içimizdeki arkadaşlarımızdır” diyerek işaret edip meydanlarda yuhalattığı, “mandacı iktisatçılar” diye suçladığı, kapıyı gösterdiği, tasfiye ettiği Mehmet Şimşek’i yalvar yakar ikna etmeye çalışır mı?
Erdoğan bu seçimlerde hiç olmadığı kadar rahat olsaydı, iç ve dış piyasalara güven vermek için Mehmet Şimşek’e sarılır, Şimşek’ten medet umar hale gelir miydi?
Mehmet Şimşek’in reddine rağmen Erdoğan ısrarla ikna etmeye çalışır mıydı?
Erdoğan’ı yakından tanıyan biri olarak Barlas söylesin.
Erdoğan neden ekonomiye Nurettin Nebati ile devam edeceğiz demiyor da “ekonomin başına Mehmet Şimşek’i geçirmeyi planlıyor” haberleri yaptırıyor? Neden yerli ve yabancı yatırımcıya Mehmet Şimşek mesajı veriyor?
Niye Berat Albayrak’ın kapısını değil de Mehmet Şimşek’in kapısını çalıyor, Berat Albayrak’ı değil de Mehmet Şimşek’i ikna etmeye çalışıyor?
Hatırlayın, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın CB sisteminde yaptığı ilk iş, bakanları değiştirirken Mehmet Şimşek’i gönderip yerine Berat Albayrak’ı getirmek olmuştu.
Neden mesela Erdoğan, ekonomi politikalarını güçlendirmek için oluşturduğu ekibin yine Berat Albayrak’ın koordinasyonda çalıştığını söylemiyor? Mehmet Şimşek adını kullanıyor?
***
Erdoğan hiç olmadığı kadar rahat olsaydı, Yeniden Refah Partisi lideri Fatih Erbakan’ın “hukuki karşılığı yok ama Erdoğan Cumhur İttifakı’na katılmamızı istiyorsa hazırladığımız mutabakat metnini imzalaması gerekiyor” şartını neden kayıtsız şartsız yerine getiriyor?
Rahat olan bir liderin davranışları böyle mi olur?
Erdoğan hiç olmadığı kadar rahat olsaydı Yeniden Refah Partisi’yle masaya oturmaya tenezzül mü ederdi?
Seccadeye bu kadar sarılır mıydı?
Daha pek çok örnek vermek mümkün…
Mehmet Barlas hiç kusura bakmasın ama yaptığı Erdoğan analizi doğru bir değerlendirme değil.
Doğru analiz şu: Evet Erdoğan üst üste 16 seçim kazandı. 16 seçimde de kazanacağı belliydi, Erdoğan da kazanacağını bilmenin rahatlığı içindeydi.
Ama şimdi, bu seçim Erdoğan için çok sıkıntılı ve en huzursuz olduğu seçim. Hiç ama hiç rahat değil…