Erdoğan ne söylediğinde biz ne anlamalıyız?

Elif Çakır

Bir ülke, sadece bir ülke bile “hayır” demiş olsaydı İsveç’in NATO’ya üye olması mümkün olmayacaktı. NATO İsveç’i kabul edemeyecekti. Bu kuralı üstüne basa basa, altını çize çize anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, terör hamisi İsveç’in NATO’ya girmesine ‘hayır’ diyecek o ülkenin Türkiye olduğunu söylemişti.

19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı dolayısıyla Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi’nde gençlerle bir araya gelen Erdoğan, bir gencin sorusu üzerine şöyle demişti:

“NATO’da tam ittifak gerekiyor. Bir ülke ‘hayır’ derse NATO ittifakı içerisinde ne yapamazlar, o ülkeyi alamazlar. Bizim de şu anda bu konuyla ilgili kesinlikle, bu iki ülke, İsveç ve Finlandiya, hele hele İsveç, kesinlikle tam bir terör odağıdır, terör yuvasıdır. Bunlar silah noktasında yaptırım da uyguladılar bize. Kusura bakmasınlar NATO’ya Finlandiya ve İsveç’in girmesine ‘hayır’ diyeceğiz. Hayır diyeceğimizi de ilgili arkadaşlara söyledik. Yolumuza bu şekilde devam edeceğiz.” (19 Mayıs 2022)

Gençlere Türkiye’nin gücünü anlatan Erdoğan, Türkiye olduğu müddetçe evelallah terör odağı, İslam düşmanı İsveç’in NATO’ya girmesi mümkün olmadığını tane tane anlatmıştı.

Ne kadar gurur duyulsa azdı!

***

Bu buluşmadan birkaç gün sonra Azerbaycan’a giden Cumhurbaşkanı Erdoğan dönüşte uçakta gazetecilere yaptığı açıklamada el yükselterek “Tayyip Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti’nin başında olduğu sürece, teröre destek veren ülkelerin kesinlikle NATO’ya girmesine biz ‘evet’ diyemeyiz” demişti. (29 Mayıs 2022)

Erdoğan 14-28 Mayıs seçimlerinde de “İsveç’in NATO üyeliğine hayır” propagandası yaptı, İsveç’in terörle mücadele ettiğini göstermeden, terörle mücadele ettiğine bizleri ikna etmeden Türkiye’nin evet demeyeceğini söyledi.

Nitekim Cumhurbaşkanı Erdoğan, 16 Eylül 2023 tarihinde İsveç verdiği sözleri yerine getirmediğini söyledi.

Bu tarih önemli. Çünkü İsveç Başbakanı Ulf Kristersson 30 Mayıs 2023 tarihinde yaptığı açıklamada “Biz yükümlüklerimizi, verdiğimiz sözleri yerine getirdik. Şimdi Türkiye’nin kararını bekliyoruz” demişti.

İktidar medyasının en önemli seçim propagandaları arasında da yer aldı İsveç’in NATO üyeliği.

Gazetelerin manşetlerinden “İsveç umudunu Kemal Kılıçdaroğlu’na bağladı”, “İsveç’in NATO üyeliği Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı seçilmesine bağlı” haberlerini düşürmediler.

23 Nisan 2023 tarihli Haber7 sitesi: “İsveç’in Kılıçdaroğlu hayali: Kazanırsa NATO’ya gireriz.”

24 Nisan 2023 tarihli Yeni Şafak gazetesi: “İslam düşmanlarının umudu Bay Kemal: NATO’ya katılım seçimlere bağlı”

22 Nisan tarihli Türkiye gazetesi: “İsveç’in Kılıçdaroğlu hayali: Kazanırsa NATO’ya gireriz”

23 Nisan tarihli Takvim gazetesi: “Terörist yatağı İsveç’in umudu da Bay Bay Kemal: Sana söz, NATO’ya sokacağım”

TR Haber: “İsveç’in var bir hayali, kazansa da NATO’ya girsek”

Beyaz Gazete: “İsveç’in Kılıçdaroğlu hayali! Kazanırsa NATO’ya gireriz”

Sonuç ne oldu?

Türkiye İsveç’in NATO üyeliğini kabul etti. Ama İsveç’in NATO’ya girmesini sağlayan Kemal Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanlığındaki Türkiye değil, Erdoğan Cumhurbaşkanlığındaki Türkiye oldu.

İsveç’in NATO üyeliği protokolünü bizzat, doğal olarak, Cumhurbaşkanı olduğu için Erdoğan imzaladı ve TBMM’ye gönderdi.

E hani, Cumhurbaşkanı Erdoğan cumhurbaşkanı olduğu sürece, o makamda oturduğu müddetçe İsveç NATO üyesi olamayacaktı. Erdoğan NATO’ya terör hamisi bir ülkenin üye olmasına “evet” demeyecekti!

Ne oldu?

İsveç değişti mi, tövbe mi etti, artık terör hamisi değil mi? İslam’a son derece saygılı bir ülke mi oldu?

İsveç cephesinde değişen bir şey olmadı.

Bunun böyle olacağı belliydi. Erdoğan’ın İsveç’in NATO üyeliğine sonuna kadar direneceğine kesinlikle hayır diyeceğine, sözünden dönmeyeceğine iktidarın kendi siyasetçileri bile inanmamıştır.

Öyle ya da böyle sonunda Türkiye İsveç’in NATO üyeliğini imzalayacaktı.

İsveç’te diğer NATO üyesi ülkeler de Türkiye’nin İsveç’in NATO’ya üyeliğini kesinlikle veto edeceği endişesine falan kapılmadılar.

Hatta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Bu can bedende olduğu müddetçe, İsveç’in NATO’ya girmesi mümkün değil” açıklamasını duyduklarında rahatlamış olabilirler. Çünkü Erdoğan ne zaman bu ifadeleri kullansa, böyle restler çekse tam tersi oluyor. Bakınız Rahip Brunson… Bakınız Deniz Yücel…

Nitekim yine aynı şey oldu, netice aynı oldu.

***

Bir de şu var:

Beştepe’deki danışmanlar Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Tayyip Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti’nin başında olduğu sürece, teröre destek veren ülkelerin kesinlikle NATO’ya girmesine biz ‘evet’ diyemeyiz” açıklamasını Cumhurbaşkanlığı sitesinden kaldırsalar iyi olur.

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (56)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.