Erdoğan ekonomi “iyi mi kötü mü” henüz karar veremedi

Elif Çakır

İktidara yakın medyanın haberlerine göre, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan seçim mesaisinde vites yükseltmeye geçiyormuş, 14 Mayıs’a kadar 40 ilde miting gerçekleştirecekmiş.

Seçimlere bugün itibariyle 27 gün var. Zaman azaldı, bu durumda bu sayıyı tutturabilmek için bazı günler iki şehre gitmesi gerekiyor.

Oysa Erdoğan çok az sayıda miting yapacaktı, vatandaşlarla iki görüşmeler yapmak suretiyle seçim kampanyası sürdürülecekti. Erdoğan seçim kampanyasında bütün vaktini deprem bölgesinde geçirecekti, gündemi sadece deprem olacaktı. 14 Mayıs süreci kısır siyasi çekişmelerin, yalan ve iftira kampanyalarının mecrası olmayacaktı. Cumhur İttifakı olarak hazırladıkları bütün müzikler iptal edilmişti. Müziksiz bir seçim kampanyası olacak, vatandaşlarla yüz yüze görüşmeler yapacaklardı. Sadece sembolik birkaç büyük şehirde miting gerçekleştirecekti.

Erdoğan seçim kararını imzaladığı gün böyle söylemişti.

Sonuç?!

***

Kulakları çınlasın, ne yazmıştı Mehmet Barlas “Erdoğan’ın en rahat seçimi olacak” başlıklı yazısında:

“Erdoğan üst üste 16 seçim kazandı. Hepsini yakından izledim. Hiçbir seçimde Erdoğan’ı bu kadar rahat görmedim.”

İnsan sormadan edemiyor: Mehmet Bey, Mehmet Bey, söylesenize Erdoğan’ın en rahat hali bu mu?

***

Ben bugün asıl Erdoğan’ın şu sözleri üzerine yazmak istiyorum. Urfa’da 897 Afet Konutu Temel Atma ve 659 Konut, 61 Dükkânın Anahtar Teslim Töreninde yaptığı konuşmada ekonomik krize değinen Erdoğan dedi ki:

“Hayat pahalılığı başta olmak üzere ekonomik sıkıntıları yine biz çözeceğiz. Bu ülkenin 21 yıldaki tüm meselelerini nasıl biz çözdüysek, bugünkü sıkıntıların çözüm adresi de yine biziz.” (16 Nisan)

Erdoğan yaptığı “geçmişte yaptıklarımız yapacaklarımızın garantisidir” referansıyla yeniden seçilirse ekonomik sıkıntıları çözeceği sözünü veriyor.

Erdoğan “bugünkü sıkıntıların çözüm adresi yine biziz” diyor.

Nedir o sıkıntılar?

TÜRK-İŞ Araştırmasının 2023 Mart ayı sonucuna göre; dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli bir şekilde beslenebilmesi için gereken aylık gıda harcamasının tutarı (açlık sınırı) 9.591,13 TL.

Konut, giyim, ulaşım, yakıt, sağılık ve benzeri ihtiyaçlar eklendiğinde (yoksulluk sınırı) bu rakam 31.241,48 TL oluyor.

Dört kişilik bir ailenin bugün geçinebilmesi için 31 bin liraya ihtiyacı var.

TÜRK İŞ dört ay önce açlık sınırını 8.782 lira, yoksulluk sınırını 30.379 Tl olarak açıklamıştı.

***

Bir yıl önce, dört kişilik bir aile için açlık sınırı 4.131 TL, yoksulluk sınırı 14.288 liraydı.

Bu durumda dört kişilik bir ailede ancak herkes çalıştığında o aile yoksul sınıfından çıkabiliyor. Dört kişilik bir ailede herkes çalışmak istediğinde iş bulma imkânı var mı?

Yok, çünkü ülkemizde her üç kişiden biri işsiz durumda, iş bulamıyor, çünkü iş imkânı yok.

Erdoğan bugün seçim meydanlarında 21 yıldır ülkeyi aralıksız yöneten bir lider değil de, muhalefet partisinin lideri olarak konuşsaydı “bugünkü sıkıntıların” neler olduğunu başlık başlık sayardı.

Meydanları inletirdi, patates, soğan çuvallarıyla miting yapar, hayat pahalılığının müsebbiplerini yuhalatırdı.

Elinde seccade değil soğan olurdu…

***

Erdoğan muhalefet partisi lideri olsaydı bugün miting meydanlarında gündeminde enflasyon olurdu, gittikçe büyüyen cari açık olurdu. Merkez Bankasının tüketilen rezervleri olurdu. İhale yolsuzlukları olurdu, devlet kurumlarının nasıl çökertildiğini anlatırdı. Kamu kurumlarının eşe dosta nasıl dağıtıldığını anlatırdı.

Adaletsizlikleri, hukuksuzlukları anlatırdı.

Erdoğan bunların hepsini biliyor ama hiçbirini anlatmıyor.

Sorunları “yine” biz çözeriz diyor. Niye yine!

Bu hale getirmeseydi ülkeyi de bugün ülkemiz bu halde hiç olmasaydı olmaz mıydı?

Niye bu ülke bu hale geldi, anlatmıyor.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin yürürlüğe girdiği 9 Temmuz günü kabinesini açıklarken “Yeni sistemle birlikte artık ne bizim ne de bizden sonra gelecek cumhurbaşkanlarının yürütme görevi konusunda öne sürebilecekleri bahaneleri kalmamıştır” demişti ve ekonominin sorumlusunun artık bizzat kendisi olduğunu söylemişti.

Erdoğan “yine biz çözeriz” demeden önce ülke bu hale nasıl geldi, hayat niye bu kadar pahalı, vatandaşın kuru soğana nasıl muhtaç hale getirildiğini anlatması gerekiyor.

Ben tam Erdoğan’ın bu sözleri üzerine yazıyordum ki…

Erdoğan, İstanbul Finans Merkezi’nin açılış töreninde yaptığı konuşmada “Ekonomide sıkıntılar varmış, yoo… Biz gayet yolumuza devam ediyoruz” deyiverdi…

Gözümüz aydın, ekonomik sorunlarımız yokmuş! Pazarda, manavda gördüğümüz fiyatlar, bozulan gelir dağılımı, mutfağımızdaki yangın… Bütün bunlar rüya imiş!

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (51)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.