“AKP’nin stepnesi”
“AK Parti’nin koltuk değneği”
“İktidarın yedek lastiği”
“Erdoğan’ın kurtarıcı meleği”
“Bahçeli’nin MHP’si yavru AKP”
“Saray bahçevanı”
Bütün bunlar, hatta daha fazlası sadece son bir hafta içerisinde CHP’li ve HDP’li siyasetçiler, AK Parti karşıtı muhalif kesimler tarafından “Fiilen uygulanan başkanlık sistemini yasal bir dayanağa kavuşturalım. AK Parti, varsa bir hazırlığı Meclis’e getirsin” diyerek ‘başkanlık’ tartışmalarını yeniden gündeme getiren MHP lideri Devlet Bahçeli’ye yakıştırılan sıfatlar. Ki MHP lideri Devlet Bahçeli de partisinin son grup toplantısında kendisine yönelik bu yakıştırmaların yapıldığını açıklayıp, bu yakıştırmaları yapanların ‘alayına’ birden cevap verdi.
Hem de ne cevap vermek! Okuduğunu anlamayan ‘ileri zekalılar’ diye başladığı sözlerini, ‘gerekirse heceleye heceleye anlatacağım’ diye sürdürerek peş peşe atasözlerini, deyimleri ve darb-ı meselleri sıraladı.
***
Sanırım kendisini en çok sinirlendiren ise ‘AK Parti ile gizli görüşmeler’ yaptığı ve ‘arka kapı diplomasisi’ yürüttüğü ithamıyla karşı karşıya kalmak olmuş.
Bir kesim Devlet Bey’e ‘stepne’, ‘baston’, ‘saray bahçevanı’ gibi sıfatlar yakıştırıp ‘bindiği dalı’ kesmekle itham ederken...
Bir kesim de...
‘Başkanlık tartışmalarını’ gündeme getiren ve ‘referanduma gidelim’ teklifinde bulunan MHP lideri Devlet Bahçeli’yi ‘AK Parti’ye siyasi tuzak kurmak’la itham etti.
Peki...
‘Başkanlık’ tartışmalarını yeniden gündeme getiren ve ‘referandum’ teklifinde bulunan Devlet Bahçeli’ye Beştepe’nin yaklaşımı nasıl? Ne düşünüyorlar?
Tamam, Cumhurbaşkanı Erdoğan Devlet Bahçeli’ye ‘bizzat teşekkür’ ettiğini söyledi. Ancak bu siyaseten yapılmış bir açıklama mı? Bahçeli’nin ‘siyasi bir tuzak kurduğu’ iddialarına nasıl bakıyorlar? Bahçeli’nin kırmızı çizgisi olan ‘Anayasanın ilk 4 maddesinin korunmasına’ dair hassasiyetine yaklaşımları nasıl?
Bu kez kulağımı Beştepe’ye, anayasa ve başkanlık sisteminin çalışıldığı masaya uzattım... Daha ben “Bahçeli’nin siyasi tuzak kuruyor iddialarına nasıl bakıyorsunuz?” diye sormadan...
“Ortalıkta Devlet Bahçeli’nin siyasi bir tuzak kurduğu yönünde hiç şık olmayan iddialar dolaşıyor. Beştepe’de bunun hiçbir karşılığı yok. Bilakis biz Sayın Devlet Bahçeli’nin Türkiye’ye siyasi bir imkan sunduğunu düşünüyoruz” denildi.
***
İşte ‘başkanlık sistemi’, ‘yeni anayasa’, ‘referandum’, ‘Devlet Bahçeli’ye dair Beştepe’den duyduklarım:
“15 Temmuz gecesi bu ülkede bir milli devrim gerçekleşti. Halk yaptığı devrimle devlet içindeki yargıdan askere, siyasetten bürokrasiye kadar illegal olan ‘iç iktidarları’ devirdi, parçaladı. O gece yaşadığımız buydu. O yüzden bu bir halk devrimidir. 16 Temmuz itibarıyla da Türkiye yeni bir inşa sürecine girdi. Devlet Bahçeli işte bir siyasetçi olarak, bir parti lideri olarak bu süreci okudu. Şu anda Devlet Bahçeli Türkiye’yi, toplumu en iyi okuyan siyasetçilerden birisi diyebiliriz.”
“Sayın Devlet Bahçeli’nin kırmızı çizgisi bizim de kırmızı çizgimizdir. İlk 4 madde Türkiye’nin hassasiyetidir. Yeni yazım sürecinde ilk 4 madde de bazı kavramsal düzeltmeler yapacağız ancak 4 madde esas olarak değişmeyecek.”
“Yeni anayasa ve başkanlık sistemi üzerinde AK Partili milletvekillerinden oluşan anayasa komisyonuyla irtibatlı olarak çalışıyoruz.”
***
“Bütün çalışmalarımızı bitirdikten sonra Sayın Devlet Bahçeli ile biten metin üzerinde Beştepe’de bir istişare toplantısı yapılacaktır. TBMM’ye yeni anayasa teklifinin AK Parti ve MHP milletvekillerinin ortak teklifi olarak gelmesini düşünüyoruz.”
“Partili cumhurbaşkanlığından
ziyade tam başkanlık modeli üzerinde çalışıyoruz.”
“Referandum sonrasında yeni anayasanın ne zaman yürürlüğe gireceğine TBMM karar verecektir. Meclis’ten çıkacak karara göre, Türkiye hem başkanlık seçimine hem de parlamento seçimine yani eş zamanlı seçime gidebilir. Bizim öngörümüz, 2017’de Türkiye’nin yeni bir sisteme kavuşup, 1982 Anayasası ve ürettiği krizlerden ebediyen kurtulacağıdır.”
Beştepe, yeni anayasa çalışmalarına hız vermiş durumda; referandum teklifinde bulunan Bahçeliye de müteşekkir.