Öyle görünüyor ki Türkiye bahar aylarında ‘sistem’ temizliği yapacak. Parlamenter sisteme ‘güle güle’ deyip ‘başkanlık sistemine’ hoşgeldin diyecek.
Ha bunun adı ‘yarı başkanlık’ olur ‘tam başkanlık’ olur ‘partili cumhurbaşkanlığı’ olur… Ama şu kesin sistem kesinlikle değişiyor.
Artık ‘sistem tartışmalarının’ sonuna gelmiş bulunuyoruz…
Nereden mi biliyorum?
Şuradan…
Siz bana Devlet Bahçeli’nin MHP’nin başına geçtiği, aktif siyasetin içerisinde olduğu günden bu yana ağzına ‘sandık’ sözünü alıp da sandığa gitmediğimiz bir tek örnek gösterin…
Ben de ‘cehaletime verin’ deyip kenara çekileyim.
Sanırım Devlet Bahçeli Türkiye’nin kilit adamı. O ağzına bir şekilde ‘sandık’ sözünü alınca… Bir şeyler oluyor, öyle oluyor böyle oluyor ve bir şekilde sandığa gidiyoruz…
***
Nitekim Devlet Bahçeli geçen hafta partisinin grup toplantısında çıktı ve AK Parti hükümetine şöyle seslendi: “Sistem tartışmaları siyaseti tıkarsa rejim krizine dönebilecektir. Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesiyle yetki ve sınırları tartışma konusu yapılmıştır. Çok yoğun fikri münakaşalar gündeme gelmiştir. AKP’nin bir anayasa hazırlığı varsa mutabık kalınan diğer maddelerle birlikte TBMM’ye getirmelidir.
AKP’nin yeni bir anayasa hazırlığı varsa vekiller vicdanlarıyla oy kullanacaklardır. Bu anayasa değişiklik teklifi ya 367’yi aşarak kanunlaşacak ya da 330’un üzerinde kalarak referanduma sunulacaktır. MHP her karara saygılıdır. Milletimiz aksini söyleyecek olursa buna da diyeceğimiz bulunmamaktadır.”
***
Devlet Bahçeli’nin bu açıklamasının akabinde Başbakan Binali Yıldırım Devlet Bahçeli’ye teşekkür etti ve iki lider dün de bir araya geldiler.
***
Süreç aşama aşama ilerliyor…
***
Şöyle düşündüm:
Devlet Bahçeli, 15 Temmuz gecesi Fethullahçı Terör Örgütü’nün nasıl eli kanlı bir terör örgütü ve nasıl bir bela olduğunu gördü. Dahası bu eli kanlı terör örgütüyle başa çıkabilecek, bu ülkeyi bu belalı durumdan kurtarabilecek bayrak ismin de Erdoğan olduğunu anladı.
Ve şöyle düşünüyor: Biz de bu süreçte Erdoğan’a gerekli destek ne ise onu sağlayalım. Başkanlık ise başkanlık. Yeni Anayasa ise yeni anayasa!
Aşağı yukarı ortaya çıkan tablo sanki böyle gibi.
Bu düşüncemi paylaşmak için MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın’ı aradım ve anlattım. Sonra sordum, ‘Böyle midir bakış açınız ne düşünüyor Devlet Bahçeli? Sistem tartışmasını neden gündeme getirdiniz?’ Sayın Semih Yalçın’ın cevabı özetle şöyle oldu:
“Evet. 15 Temmuz darbesi bir milattır. Partiler için de halkımız için de. O gece, o dehşeti hep beraber yaşadık.”
“Ancak Genel Başkanımızın parti grubunda söyledikleri yanlış anlaşıldı. Sanki başkanlık sistemine yeşil ışık yakmış gibi algılandı. Öyle değil. Ne gündemde olmayan bir tartışmayı gündeme taşıdık ne rafa kaldırılmış bir tartışmayı raftan indirdik. CHP ısrarla rafta olduğunu iddia ediyor ancak MHP ‘sistem’ tartışmasının rafa kaldırıldığı kanaatinde değil. Bilakis gündemimizde olduğuna inanıyoruz.”
“Vaka diyelim ki öyle. Kabul edelim. Gündemde olmayan bir tartışmayı diyelim ki biz gündeme getirdik. Ne var bunda? MHP geçmişte 367 krizinde nasıl demokrasinin önündeki tıkacı kaldırdıysa başörtüsü sorununda nasıl yol gösterici rol üstlendiyse bir kez daha hem de Türkiye’nin gündemindeki böylesi fevkalade önemli bir mesele için yol gösterici rolü üstlenmektedir...”
“MHP olarak biz hala ‘parlamenter sistem’den yanayız. Parlamenter sistemin onarılabileceğine, varsa eksiklerinin tamamlanabileceğine inanıyoruz. Sadece biz diyoruz ki, Türkiye olağanüstü bir süreçten geçiyor. Bir de sistem tartışmasında boğulmayalım. Biz siyasi partiler olarak bu sorunu TBMM’de çözüme kavuşturamadık. Halka gidelim. Şunu diyor muyuz: 15 Temmuz gecesi bu halk bir destan yazdı. Kahramanca mücadele verdi. Bu halk darbeyi engelledi. Diyoruz. E o zaman tamam, bu kadar kahramanca mücadele veren bu halk kendisinin nasıl bir sistemle yönetileceğine de kendisi karar versin. Gidelim ve halka soralım. Bu halk kendisine ‘nasıl yönetilmek istiyorsun’ diye sorulmayı hak ediyor. Halkımız ne derse bizler de bu karara saygı duyalım. Şu anda farklı düşünüyor olsak bile MHP olarak biz bu karara saygı duyacağımızı söylüyoruz.”
“Ama tekrar ediyorum, bu bizim başkanlık sistemini desteklediğimiz anlamına gelmiyor. Sonuçta gideceğimiz referandum geçmişteki diğer refarandumlar gibi olmayacak. Halk bu referandumda ‘sistem’ konusunda bir karara varamayan siyasi partilere hakemlik yapacak.”
***
Özetle MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın’ın söyledikleri bunlar…
***
Devlet Bahçeli ‘referandum’ dedi, ‘halk’ dedi, ‘saygı duyarız’ dedi… ‘Peki, ne zaman olur?’ diye kulak kabarttığım MHP kulisleri; ‘Olursa referandum nisana olur, nisana olmaz ise mayısa olur’ diyorlar…