Yüksek Askeri Şûra (YAŞ) toplantısı öncesinde, Şura üyeleriyle birlikte Anıtkabir’i ziyaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın deftere yazdığı “Aziz Atatürk, milletimize söz verdiğimiz Türkiye Yüzyılı’nı inşa etmek, gelecek nesillere daha müreffeh, daha itibarlı ve huzurlu bir ülke teslim etmek için her alanda yoğun bir çabanın içindeyiz” sözleri dikkatimi çekti.
Erdoğan, 6 Haziran 2023 günü yeni bakanlarıyla, toplantı öncesinde Anıtkabir’i ziyaret ettiğinde deftere “Aziz Atatürk, bugün Kabine’mizin ilk toplantısını yaparak Türkiye Yüzyılı’nın inşası için süratle yola çıkıyoruz” diye yazmıştı.
Oysa Erdoğan yakın zamana kadar Atatürk’e adeta manevi brifing verdiği Anıtkabir defterine defterinde “2023 Hedefleri”nden bahsediyordu. Aşkla, şevkle, heyecanla.
2014 yılında cumhurbaşkanı seçimlerinin arifesinde, YAŞ toplantısı öncesinde YAŞ üyeleriyle Anıtkabir’i ziyaret eden Erdoğan deftere şöyle yazmıştı:
“Kuruluşun 91. Yıldönümüne ulaştığımız Türkiye Cumhuriyetimiz 2023 hedeflerimiz doğrultusunda kararlı bir şekilde yoluna devam ediyor. Hedefimiz 2013 yılında Türkiye’yi dünyanın en gelişmiş 10 ülkesinden biri haline getirmektir.” (3 Ağustos 2014)
10 Kasım 2015’te 2023 hedeflerinden daha iddialı bahsederek demişti ki:
“Dahili ve harici bedhahlara rağmen Cumhuriyetimizin 100. Kuruluş yıldönümü olan 2023 yılı için belirlediğimiz hedeflere ulaşarak vasiyetinizi yerine getirmiş olacağız. Ruhun şad olsun.”
29 Ekim 2016 tarihinde Anıtkabir Özel Defteri’ne şöyle yazmış:
“2023 Hedeflerimizi gerçekleştirerek ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin de üzerine taşıyacağız.”
23 Temmuz 2020 günü şöyle yazmış:
“2020 toplantısı vesilesiyle huzurunuzda bulunuyoruz. Kurduğun ve bize emanet ettiğin Türkiye Cumhuriyeti’ni 2023 Hedeflerine ulaştırmak için çalışmaya devam ediyoruz.”
Ama Artık Erdoğan’ın gündeminde artık “Türkiye Yüzyılı” var; 2023 Hedefleri unutulmuş durumda. Erdoğan ve iktidarı gelecek nesillere (dikkat edin yaşayan nesillere dair bir şey yok) daha müreffeh, daha itibarlı bir ülke bırakmak için Türkiye Yüzyılı’nı inşa yolculuğuna çıktılar.
Tam olarak ne olduğunu bilmiyoruz, neleri kapsadığını da… Kaç maddeden oluştuğunu bilmiyoruz ama Erdoğan’ın sözlerine bakılırsa inşa edildiği takdirde güzel bir şey olacak Türkiye Yüzyılı…
***
Erdoğan’ın ilk kez 2010 yılında açıkladığı daha bir yıl sonra da (2011) seçim bildirisi olarak açıkladığı 2023 Hedefleri’nde somut vaatler vardı.
Artık unutulmaya terk edilen 2023 Hedefleri’ne göre Türkiye 2023 yılında dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasında yer alacaktı…
2011 yılında Erdoğan 2023 Hedeflerini açıkladığında Türkiye dünyanın en büyük ekonomisi sıralamasında 17. sıradaydı. Yıl 2023, bırakın 10. Sıraya çıkmayı, 21. sıraya düştük, dört sıra gerilemiş durumdayız!
Enflasyon tek hanelere düşecekti, hatta neredeyse yokmuş gibi olacaktı; enflasyon üzerimize öyle çöktü ki nefes alamıyoruz.
İşsizlik oranı oranı yüzde 5’in altına düşecekti. Bugün ülkemizde her dört vatandaşımızdan biri işsiz durumda.
Kişi başına gelirimiz 25 bin dolar olacaktı, yoksulluk bitecekti. Almanya’sı, İngiltere’si, Fransa’sı ülkemizi kıskanacaktı. Avrupa’nın en itibarlı ülkeleri arasında olacaktık.
Ama ne oldu. 2013 Hedeflerinin yarısı bile gerçekleşmediği gibi ülke, dünya sıralamalarında daha da kötü duruma geldi.
***
Şimdi Erdoğan 2023 Hedeflerine ne olduğunu söylemeden, ne kadarının gerçekleştiğini açıklamadan, hedeflerin gerçekleşmemesinin sebeplerinin ne olduğunu anlatmadan bir anda Türkiye Yüzyılı’na geçiş yaptı ve ülkenin önüne Türkiye Yüzyılı’nı koydu.
On yıl süreyle “2023 Hedefleri”ni dinleyen Türkiye’nin gündeminde artık o unutuldu, sadece “Türkiye Yüzyılı” var. Artık Anıt Kabir ziyaretlerinde “Türkiye Yüzyılı” diye yazacak galiba.
Ne oldu 2023 Hedefleri’ne gerçekten de?
2022 Aralığına kadar Cumhurbaşkanı Erdoğan 2023 Hedeflerine “hiç olmadığımız kadar yakın” olduğumuzu söylüyordu. O kadar yakınlaştığımız hedeflerden neden hiç bahsedilmez oldu?
Hiçbir izah, hiçbir açıklama yapılmayacak mı?
Ha, bir de bu arada aklıma gelmişken söyleyelim, unutmadan. Şu “Biz bu işi çözeceğiz, Anayasal güvenceye kavuşturacağız, hazırlıklarımız bitti, Meclis’te çözülmüyorsa referanduma gideceğiz” meydanı okunulan başörtüsü meselesi ne oldu?..