‘Odanı bari topla! Ben her işe nasıl yetişeyim! diyorum, suratıma garip garip bakıp çekip gidiyor’ diye feveran eden anneler… ‘Bir bardak su istiyoruz, oflaya oflaya yapıyor’ diyen babalar…
Neden böyle bu çocuklar? Çok düşündünüz belki ama suçu hiç kendinizde aramadınız değil mi? Kıyamadığınız, göz yumduğunuz, onun “iyiliğini” düşünerek yaptığınız pek çok davranışınızla aslında ona kötülük ediyorsunuz.
Sonrasında mevzu biraz renk değiştirerek daha da vahim hale geliyor:
Çocuğumuz en iyi liseyi kazandı! Ama iki yumurta kıramaz.
İngilizcesi çok süper! Ama komşuyla, akraba ile iki çift laf edemez. Misafire ‘hoş geldiniz’ demez.
Matematiği on numara! Odasını toplayamaz.
Yapılması istenen işler çocuğun yaşına uygun olsun yeter. Eğer çocuklar yapılmasını istediğiniz işleri yapmıyorlarsa onları hatalı olarak görmeyin. Bu tür faaliyetler çocuklar tarafından öğrenilir, ana baba tarafından da öğretilir, bu kadar basittir.
Çoğu ebeveyn çocuklarının ev işlerini yapabilecek kadar büyüdüklerine inanamıyorlar. Çocuklarını okullara gönderdiklerinde ise orada yapabildiklerini görüyorlar. Evde yapamaz dedikleri çocukları eşyalarını düzenliyor, kendi başına giyiniyor, tabağıyla bardağının mutfağa götürülmesine yardım ediyor. Şu bir gerçek ki; çocuklara erken yaşlarda ev işleri vermek, onların kalıcı bir şekilde beceri, sorumluluk ve özgüven duyguları geliştirmelerine yardımcı oluyor. Küçük yaşlarda ev işi yapmaya başlayan çocuklar daha iyi ilişkiler kuruyor, kendi kendilerine yetmeyi öğreniyor ve daha fazla akademik başarı kazanıyorlar.
Kendi kendine yetebilen çocuklar itaat etmeyi değil farkındalık ile yaşamayı öğreniyor. Kendi olabilmenin gücüne erişiyor. Toz alan, süpüren, bulaşık yıkayan, çiçek ve evcil hayvan bakımı üstlenen ve hatta yemek pişirmede yardım eden çocukların hayatı yalnızca ‘bilgi’ ile öğrenen çocuklara göre daha başarılı oluyorlar. Sorumluluk almayı öğrettiğinizde çocuklarınız kendilerini yeterli ve yetkin görüyor.
Bu sebepten bırakalım eksik yapsınlar, yarım yapsınlar, hatalı yapsınlar ama kendileri yapsınlar.
Çocuğunuz için bir şeyler yapmayın, ona yapabilmeyi öğretin ki ‘yapabilmenin gücü’ ile kişiliğini inşa etsin…