Avrupa kupalarından dönüşler kolay değildir. Galatasaray için de Hatayspor deplasmanı zorluklar içeren bir müsabakaydı. Tamamen dolu tribünler önündeki maç beklendiği gibi zorlu geçti. Hatayspor savunmada Galatasaray forvetlere boş alanlar bırakmayarak rakibine kilitledi. Hızlı ataklarla da golü düşündü. Bu basit planı işler hale getiren ise kaleci Erce oldu. Hızla attığı topta gelişen atak Galatasaray’ı sarsan golü kaydetti.
Hatayspor’un golü Galatasaray’ı kendisine getirdi. Sarı Kırmızılılar rakip üzerinde dalga dalga gelmeye başladı. Sezona müthiş başlayan ancak son haftalarda son vuruş sorunu yaşayan Icardi’nin kaleciyi geçen topunu defansın çıkarması şanssızlığının sürmesinin kanıtıydı. Kerem de benzer sorunları yaşıyor, topun dibine girerek kuş avcılığına devam ediyordu. Direkler de izin vermeyince Zaha’nın beraberlik golü dışında sayı üretilmedi.
İkinci yarı da Galatasaray üstünlüğü ve galibiyet arayışı ile başladı. Hatayspor bu baskıya direniyor ve ilk gol gibi konratakla rakibi tuzağa düşürmeyi planlıyordu. Aradığı fırsatı da buldu. İleride yakalanan Galatasaray savunmasına faturayı da kesti. İlk golün asistini yapan Lamkel Ze bu kez gol vuruşunu yaparak Hatayspor’u tekrar öne geçirdi. Sarı Kırmızılılar kanatlarda Zaha ve özellikle Ziyech’in maça ağırlığını koyamaması ve tempoyu yükseltememesinin sorununu yaşıyordu. Okan Buruk; Kazımcan- Kaan Ayhan ve Kerem- Barış değişikliği ile hücum gücünü artırmak istedi. Ancak oyun disiplini yüksek Hatayspor savunmasında gedik açmak kolay değildi.
Okan Buruk’un son haftalarda dile getirdiği “bitiricilik” problemine gol pozisyonu üretme zorluğu da eklenmişti. Buruk, Bayern maçında golünü atan Bakambu’yu Ziyech’in yerine alarak, Mertens’i de Oliveira’nın yerine sahaya sürerek güçlü bir dokuşun yapmak istedi. Ancak sezona çok erken başlayan, zorlu maçlar oynayan Galatasaray’a yorgunluk çökmüştü. Tempoyu Hatayspor’u hataya zorlayacak kadar yükseltemiyor, sahaya odaklanamıyordu. Zaha- Tete ile son hamlesini yapan Okan Buruk takımı bir türlü baskıcı bir yapıya dönüştüremiyordu.
Sonuç olarak kasım ortasına kadar yüksek tempoda gelen ve maç yorgunu olan Galatasaray, milli maç arasına kendisini kayıpsız atamadı. Geriye ise Okan Buruk’a kapanan savunmaları açma konusunda bir ev ödevi bıraktı.