Hulki Aktunç şiirinde der ya “Yangın kavmindeniz, ne giysek alev...”
İşte Fenerbahçe’yi bu sene en iyi tarif eden dize bu. Fenerbahçe için her hafta bir yangın, sahaya çıktıkları maçta giydikleri forma birer ateşten gömlek...
Başkanın “Ben ve arkadaşlarım sahaya çıksak daha iyi oynarız” diye dalga geçiyor... Takım daha ısınmaya çıkarken (Volkan Demirel hariç) seyircin seni yuhalıyor. Düşünün artık siz üzerlerindeki baskıyı.
Bu şartlar altında başlayan maçın ilk 45 dakikası tam bir mücadele ve sinir harbiydi. O kadar sert bir maç oldu ki, hakem Ali Palabıyık 6 kez sarı kartına başvurdu, birkaç kez de itiş kakışı ‘arabulucu’ olarak kartsız savsakladı.
Fenerbahçe bu devrede Mehmet Ekici ve Isla ile ön plandaydı. Mehmet’in 2. dakikada Isla’nın pasında vurduğu şık şut, Fenerbahçeli oyuncuları kuluçlarına kadar kilitleyen stresi aldı. Mehmet Ekici’nin attığı frikik golü ise herhalde bu sezon atılan en güzel frikikti. Ama Fenerbahçe’nin sağ kanadığını hareketlendiren Isla- Mehmet Ekici ikilisine solda Hasan Ali- Ayew’den katkı gelmeyince, Benzia da gününde olmayınca bu iki gole karşı maçı koparamadı.
Ligin zirvesinde yer alan Evkur Yeni Malatyaspor ise bulunduğu yerde tesadüfen olmadığını kanıtladı, maçı hiç bırakmadı. Mina’nın müthiş hava hakimiyeti, bir gol ve bir asistle skora dengeyi getirdi. Hoş, Mina’nın iki pozisyonda da ezdiği Neuctander yerine Skrtel olsaydı o hava toplarını böyle kolay alabilir miydi, o da tartışmaya açık bir pozisyondu. Karşılaşmanın ikinci yarısı da yüksek tempoda başladı. Mehmet Ekici’nin penaltıyı kaleciye nişanladığı, Bifoma’nın karşı karşıya atamadığı vuruşlarla ilk yarıdaki heyecan devam etti. Ancak Fenerbahçe’nin Malatya kilidini açacak bir anahtarı yoktu. Dünün çilingiri Mehmet Ekici’ye bu fırsat gelmişti ama o bu fırsatı penaltıyı kaçırarak değerlendirememişti. Asıl çilingir Soldado ise oratlıklarda yoktu. Ersun Yanal maçtaki ilk değişikliği 65. dakikada Benzia’nın yerine yeni transfer Moses’ı oyuna alarak yaptı. Seyircinin gününde olmayan Benzia’ya gösterdiği sert reaksiyon ise sadece duygusallıkla izah edilemezdi. Benzer bir tepki Ayew- Eljif değişikliğinde de yaşandı. Bu davranış, Fenerbahçe taraftarının oyunculara kredisinin sıfırlandığının en net ifadesiydi.
Maçın son çeyreğinde tempo düştü ve Malatyaspor oyunu kontrolü altına aldı. Fenerbahçe’nin bu bölümde maçı çevirecek ne moral- motivasyonu ne de fizik- kondisyonu kalmıştı. Yanal son kozu olarak Valbuena’yı sahaya sürdü. Onun konserinde Sadık’ın kafa vuruşunu kaleci çeldi, Mehmet Topal iyi bir takiple tamamlayıp ‘beraberliğe bağlanan’ maçı çevirdi.
Sonuç olarak Fenerbahçe istekli olduğu, galibiyet için çok uğraştığı bir zor da olsa kazandı. Formanın ateşi futbolcuları yaktı ama bu kez takımı yakmadı.
Erol Bulut’un Malatya’sı ise mağlup olmasına ve kalesinde 3 gol görmesine rağmen ligin sürpriz takımı olmaya devam edeceğinin işaretlerini vermeye devam etti.