Galatasaray kadrosu üzerinde o kadar oynandı, futbolcular birer hafta arayla o kadar farklı bölgelerde oynatıldı ki sonunda takım çorbaya döndü.
Fenerbahçe derbisinde yer almayan Linnes, Carole ile son bölümde oyuna sokulan Bilal ilk 11'de başladı dünkü maça. Derbide sağ bek oynayan Semih stoperde, sol bek oynayan Olcan sol açıkta, kanat oynayan Emre Çolak orta alanın göbeğinde yer aldı. Takım ezberi olmayan, sezona inancını da iyice kaybeden Sarı-Kırmızılılar, Antalya'ya bol bol pozisyon verdi. Eto'o'nun elle karışık attığı gol dışında yediği her gol pozisyon hatasından geldi.
Galatasaray'ın savunması kadar büyük problemi olan forvette değişen bir şey yoktu. Burak sonrası uçtaki adam rolüne soyunan Umut'un ardından Podolski de dolduramadı santrfor mevkiini. Her ne kadar 2 gol bu isimlerden gelse de pozisyon zenginliği yine yoktu. Bunda Carole dışında forveti net pas/orta olarak besleyen futbolcu olmamasının da rolü vardı şüphesiz. Galatasaray'da alternatif gol ayakları Yasin, Emre ve Olcan da verimsiz olunca forvetler, savurgan defansını taşıyamadı. Hele Olcan'ın kaçırdığı goller inanılmazdı, derbideki Volkan Şen'i anımsattı performansı.
Fenerbahçe'den sonra Galatasaray'a 4 gol atan (Galatasaray, Ç.Rize ve Eskişehir'den sonra ligde 3. kez 4 gol yedi) Antalyaspor'da Samuel Eto'o'nun farkı çok belirgindi. Takımını bir orkestra şefi gibi yönetirken attığı 2 gol ve 1 asistle Aslan'ı yıkan isim oldu. “Emekli” gözüyle bakılan Eto'o'nun dün 18. golünü atması da yaş değil performans önemli sözünü bir kez daha hatırlattı. Morais'in oyuna soktuğu 2 isim Emrah ve Rıdvan'ın attığı goller de Antalyaspor hocasının takımın geri kalanını yavaş yavaş yükselttiğinin kanıtıydı.
Hakemlere pozitif ayrımcılık yaparım ama dün bu bakış açım da tıpkı Galatasaray gibi çöktü. Eto'o'nun elle attığı golü 5 metreden görmeyen Özgüç Türkalp'e ne diyeyim bilemiyorum. Gerçi Türkalp, Anelka'nın golünü de görmemişti. Bir göz kusuru olduğuna artık kanaat getirdim.
Yaşar Kemal Uğurlu da yeni Özgüç Türkalp. 86. dakikada ceza sahasına girerken Yasin yere düştü. Uğurlu düdüğünü çalıp Yasin'e hakemi aldatmaktan sarı kartını gösterdi. Oysa Yasin düşer düşmez kalkıp devam etmiş, penaltı yaratmaya çalışmamıştı. Hakemler futbolu böyle okurlarsa okur yazar bir hakem camiamız asla oluşamaz.
Galatasaray, 1976-77 sezonundan beri ilk kez 7 hafta üst üste kazanamamış. Bu tablo Galatasaray'ı kongreye kadar götürür, benden söylemesi.