Beşiktaş’ın yeni hocası Ismael, birçok teknik adamın hayali olan ancak Piontek’in Danimarka’sı dışında büyük başarılara yelken açamayan 3’lü savunmada kararlı olduğunu, dün de sahaya 3-4-3 çıkarak gösterdi. Ama bu geçiş o kadar kolay değildi. Özellikle de savunma oyuncuları için.
Weliton- Vida- Montero’dan oluşan Siyah-Beyazlı savunma, üçlü defans oynamaya alışık değildi ve bunu Kasımpaşa Teknik Direktörü Sami Uğurlu haftalardır gözlüyordu. Muleka’yı bu üçlünün ayarlarını bozacak şekilde üçlü savunmanın arasında koyarken dörtlü orta sahasını da ileri çıkarıp Beşiktaş takımının dengesini bozdu. Nitekim ilk yarıda gelen iki Kasımpaşa golü de Vida’nın hatasından doğdu. Üçlü savunmaya hala adapte olamayan ve pozisyon hataları yapan Hırvat futbolcu bir anda Beşiktaş’ın kurtarıcılığından yumuşak karnına dönüştü.
Beşiktaş yüksek tempoda oynanan maçta topu kontrol eden, atak olan ve gol için bastıran taraftı. Ancak istekle ve ısrarla saldırdıkça dönen toplarda kalesinde ciddi tehlikeler de yaşadı. Batshuayi çok güçlü ama bir o kadar da gol vuruşu özürlü olunca, buna Güven’in verimsizliği ve Ghezzal’ın oyuna tam girememesi eklenince Beşiktaş golü bulmayı bırakın, gol pozisyonuna girmekte bile zorlandı. Spayiç- Donk ikilisi neredeyse hatasız oynadı.
Kasımpaşa diri bir takımdı. Beşiktaş’ın maçı yüksek tempoda oynamasına karşılık verip oyunda kalabildi. Beşiktaş’tan kapılan toplarda hızlı çıkışlarla golleri de bulan taraf oldu. Beşiktaşlılar onu ancak faulle durdurabildi, daha doğrusu durduramadı. Umut’un hatasından kaynaklanan atakta Muleka topla buluştuğunda tabelayı bir kez daha değiştirdi.
Ismael ikinci yarıda Emirhan, Umut, Nkoudou ve Kenan’ı sahaya sürdü ama oyunun gidişatı değişmedi, Kasımpaşa savunmasında gedik açmak yine mümkün olmadı. Beşiktaş’ın bu kadar istekli, tempolu oynayıp da gol pozisyonu sıkıntısı yaşamasını Ismael sanırım biraz daha enine boyuna düşünmeli. Bu kadro üçlü savunmayı beceremiyor. Belki de bu kadroyu bu kadar zorlamamalı. Pereira da kendisine güvenip üçlü savunmada ısrar etmişti ama aslonanın kadroya güvenmek olduğunu unutmuştu.