Ligdeki zirve mücadelesinin heyecanının, maç maç giden yarışın ne demek olduğunu dün kupa karşılaştırmasında gördük.
İki ayaklı, 180 dakikalı maçın rahatlığı sinmişti Akyazı’ya. Ve ligdeki o mücadelenin sertliği yoktu.
Hüseyin Çimşir kontrollü oyunu tercih etmişti. Orta saha Sörloth’a uzak oynuyor, Ndiaye ile Sosa golcülerine topu aktaramıyordu. Ekuban ve Nkawaeme de güçlü ataklar geliştiremeyince Trabzonspor ilk yarı boyunca Fenerbahçe kalesinde etkili olamadı.
Son maçına çıkan Ersun Yanal, Fenerbahçe uğruna Trabzonspor kariyerini yakan Mehmet Ekici ile başlamıştı. Amacı kendine yeniden kadroda yer bulmak isteyen Mehmet Ekici’nin enerjisini kullanmaktı ama son haftalardaki talihsizlik yine kendini gösterdi. Yeni transfer Falette, Sosa ile çarpışarak sakatlandı. Yanal, Tolgay Arslan’ı sahaya sürüp Gustavo’yu stopere çekti. Bu zorunlu değişiklik Fenerbahçe’ye orta sahada sürpriz bir üstünlük getirdi. Trabzonspor’da Ndiaye ve Sosa etkisizleşti ve Bordo- Mavililerin makine düzeni sekteye uğradı. Fenerbahçe, özellikle Tolgay Arslan’ın öncülüğünde oyunu rakip alana yığmaya başladı ama gol pozisyonu üretme konusunda kısırlık olunca gol sesi çıkmadı.
İkinci yarıda ise tablo değişti. Trabzonspor tempoyu yükseltince oyuna ağırlığını koydu. Bu dönüşte, bu sezonun süper starı Sörloth’un payı büyüktü. ‘Çakma’ stoper ikilisi Jailson- Gustavo’nun ortak hatasını affetmeyip yine golünü attı. Bu gol hem tribünleri, hem de sahadaki oyuncuları maça döndürdü. İkinci yarıdaki bu baskıya Fenerbahçe direnç gösteremedi ve maçın tek hakimi ev sahibi ekip oldu. Ekuban’ın Novak’a attırdığı golle de maç koptu.
Fenerbahçe bu baskıyı ancak 75. dakikada kırdı. Da Costa’nın çizgiden çıkardığı top, Ozan ve Mehmet Ekici’nin şutları golün habercisiydi. Trabzonspor çok adamla gelen bu ataklara engel olamıyordu. Mehmet Ekici’nin nefis ortasında maç boyunca beklediği ilk topu alan Vedat Muriç’in golü Fenerbahçe’ye rövanş için umut oldu. Ersun Yanal son maçını kaybederek ama yeni hocaya bir şans da vererek nokta koymuş oldu.