Futbol bir sistem oyunudur. Ve bir de oynama alışkanlığıdır. Şampiyonluğa giden yoldaki takımların artık ezbere oynadığını görürüz.
İlk 11’leri ezbere sayılır, kimin ne yapacağı ezbere bilinir. Bunu rakip de bilir ama mükemmelleşen bu sistemi engelleyemez.
Galatasaray açısından dünkü maç çok farklıydı. İlk 11’de oynama ihtimali olan 7 futbolcusu kadroda yoktu. Bunların 3’ü santrfordu ve Sarı-Kırmızılılar sahaya santrforsuz çıkmıştı. Kaleden forvete kadar farklı bir takım vardı sahada. Üstelik oyun sistemi de alışılmışın dışındaydı. 4-1-5-0 denilebilecek forvetsiz bir model. Bir dönem Barcelona’nın oynadığı sistem. Arada küçük bir farkla, onların Messi’si vardı!
Galatasaray’ın ilk kez denediği bu sistem kendine yabancı olduğu kadar rakip için de kafa karıştırıcıydı. Başakşehir ilk yarı boyunca Galatasaray’ı çözmeye çalıştı ve bocaladı. Galatasaray ise kaos futbolunu verimli kullanıp santrforsuz ancak bol adamlı hücum futbolu ile Başakşehir’in oyununu bozdu. Emre Akbaba’nın karşı karşıya pozisyonunu Mert’in çıkarması kader anlarından biriydi. Galatasaray savunması fazla baskı yemediği bu devrede Donk yönetiminde Gaziantep FK maçına göre daha başarılı bir sınav verdi.
Okan Buruk devre arasında akıllıca bir hamle yaparak Robinho- Demba Ba değişikliği ile maçın gidişatına müdahale etti. Ba’nın girişi ile Başakşehir oyundaki kontrolü ele geçirdi ve Okan’ın kalesini yoklamaya başladı. İlk yarıda Saracchi’nin geri pasındaki hatasını yaptığı şık kurtarışla telafi eden Okan, Ba’nın şutunda da gole izin vermedi. Ancak bask artmıştı ve Galatasaray savunması İrfan Can’ın arka direğe ortasında Aleksic’i boş bırakılmasının faturasını kalesinde gol görerek ödedi. Sarı-Kırmızılı takım şampiyonluk şansının sıfırlanması anlamına gelen bu gole reaksiyon verdi. Başakşehir kalesinde baskı oluşturdu ancak gizli santrfor gibi oynayan Onyekuru ve Emre Akbaba’nun, son haftalarda olduğu gibi dün de vasat olması beklenen golün gelmesini geciktiriyordu. Belhanda ve Feghouli gibi yıldızların ışıltısı da ortaya çıkmayınca bastıran ancak tehlikeli pozisyon bulmakta zorlanan bir Galatasaray izlemeye başladık. Dün Falcao, Andone ya da gereksiz yere gördüğü kırmızı kartla cezalı durumuna düşen Adem Büyük olsa gole ulaşmak bu kadar zor olmayabilirdi.
Bal yapmayan arıya dönen Galatasaray’daki kısır döngüyü kıran isim Saracchi oldu. Son çizgiye indirip altıpasa öyle güzel bir orta çıkardı ki, Emre Akbaba’ya sadece dokunmak kaldı. Bu gol, Galatasaray’ın özgüvenini yerine getirdi. Kulübede oturtacak 10 ismi bulmakta bile zorlanan Terim; Emin, Taylan ve Şener değişiklikleri ile yorulan takımı yenilemeye çalıştı ancak değişiklikler takımı ileri taşımaktan çok mevcudu koruyacak nitelikteydi. Son bölümde Ba’nın liderliğinde Başakşehir’in tehlikeli atakları da vardı ama bu girişimler skoru değiştirmekten uzaktı. Galatasaray Onyekuru ile net bir pozisyonda üç puana yaklaştı ama son iki haftada olduğu gibi yine topu filelerle buluşturamadı.
Sonuç olarak Başakşehir ehvenişer denilebilecek olan bir puanını aldı, zirvedeki yerini korudu. Galatasaray ile kazanması gereken maçtan bir puanla çıkarak zirveye yanaşma şansını kullanamadı ancak Avrupa kupalarına iyi bir noktadan katılma mücadelesinin içinde kaldı.