Fransa’daki Avrupa Şampiyonası, Milli Takım’ın dibe vurduğu organizasyondu. Prim pazarlığı ve ortaya konulan şahsiyetsiz futbol insanları Türk futbolcularından soğutmuştu. Şenol Güneş’le birlikte bu algı değişmeye başladı. Önce Arnavutluk, ardından Moldova maçları ile Milli Takıma can, futbolsevere heyecan geldi. İşin ilginç yanı, Fransa’daki prim pazarlığı sürecini başlattığı söylenen Burak Yılmaz’ın bu kez tecrübesi ve enerjisi ile dönüşümü başlatan isim olmasıydı. Dün belki gol atamadı ama tam bir lider gibi takımını ileri taşıdı...
Şenol Güneş, Arnavutluk kadrosuna göre 3 değişiklik yapmıştı ilk 11’de. Kalede Mert, savunmada Zeki, Kaan, Merih, Hasan Ali vardı. Orta saha Deniz, Mahmut ve Dorukhan’dan; ileri hat da Cenk, Burak ve Hakan Çalhanoğlu’ndan kuruluydu. Milli Takım 4-3-3 sistemine şaşılacak çabuklukta adapte oldu. Ki bu sistem Türk futbolu için her zaman sıkıntılı bir sistemdi. Ancak Arnavutluk maçındaki gibi dün de rakibe az pozisyon verip hücumda çok pozisyon üretmenin vesilesi oldu. Milli Takım neredeyse hiç açık vermezken farka fark katacak kadar pozisyon zenginliği yaşadı. Burak’la kaçan penaltı, direkten dönen top, net pozisyonlar Moldova karşısında tarihi fark getirebilirdi.
Moldova zayıf bir ekip, bu bir gerçek ama Milli Takım’daki değişim de bir gerçek. Bir kere her Şenol Güneş takımında olduğu gibi dünkü takımda da ortada bir sistem takımı vardı. Güneş bu sistem içinde oyuncu isimleri ile oynadı sadece. Takımda kötü kimse yoktu. Vasat bile yoktu. Sol bek Hasan Ali gol attı, stoper Merih son anda kaleciye takıldı ama diğer stoper Kaan golünü attı. Yani zengin hücum hattına rağmen en gerideki adamların bile rakip üzerinde baskı oluşturduğu bir oyun yakalandı.
Kısaca özetlersek; kağıt üzerindeki 3 puan sahada da kolaylıkla alındı ama daha önemlisi Milli Takım şahsiyetli futboluyla yeniden gönüllere girmeye başladı. İlk aşama geçildi, şimdi sıra zor sınavlarda. Ama Milli Takımın üzerinde doğan ‘Güneş’ Fransa ve İzlanda maçlarında da Türkiye’yi aydınlatacak gibi. Son söz: Hoş geldin Milli Takım, seni çok özlemişiz.