Derbide Rams Park çimlerine çıkan takımlar tüm zamanların en rekortmen ekipleriydi. Fenerbahçe, 1988-89’daki tarihi zaferinin puanı olan 93 puana sezonun bitimine 2 hafta kala ulaşıp rekoru egale etmişti. Galatasaray daha da iyisini yaparak Süper Lig tarihinin rekorunu 99’a getirmiş, 100 puan barajına gelmişti.
Fenerbahçe rekor egale ettiği sezonda şampiyonluk şansını mucizelere bırakmıştı. Kalan iki maçını kazanması, Galatasaray’ın da derbiden sonra son hafta da Konyaspor’a kaybetmesi gerekiyordu. Sarı Lacivertliler için Rams Park’taki derbi, mucizeyi aramaktan daha çok, prestij maçıydı. Görkemli bir giriş yaptığı, ilk 10 haftada 10 galibiyet aldığı, Avrupa’da çeyrek final oynadığı sezonun finalini, heyecanlandırdığı taraftarını şampiyon olamasa da mutlu ederek yapmak istiyordu. Galatasaray ise çok rahattı. Rahatlığı son 2 haftaya 6 puan farkla girmesi kadar, takımın form tutmasından da geliyordu.
Maç beklendiği gibi gergin başladı. Hatta maç başlamadan gerginlik başladı. Isınma sırasında Kerem Aktürkoğlu ile itişen Mert Hakan Yandaş maçta da saha içinde tansiyonu hep belli noktada tuttu. Tribünlerden atılan su şişelerini iyi kullanarak korner atışlarında Galatasaraylı futbolcuların sahaya bırakıp seyirciyi sakinleştirmeye uğraşmasına, maça konsantrasyonlarının bozulmasını sağlamaya çalıştı.
Maçın ilk yarısında Fenerbahçe’nin oyun planı tuttu. Topu kontrol etti, golü aradı ve orta sahada Galatasaray’a mutlak bir üstünlük sağladı. Szymanski, Mert Hakan ve Fred; Torreira, Kerem ve Mertens’i oyuna sokmadı. Galatasaray koca bir ilk yarı boyunca gol pozisyonu bulamadı, hatta kaleyi bulan şut bile çıkartamadı. Icardi, Fenerbahçe savunma kalabalığı içinde topla hemen hiç buluşamadı. Fenerbahçe ise maçın başlarında Djiku’nun oyundan atılması ile 10 kişi kalmasına rağmen temposunu hiç düşürmedi, önce Szymanski, ardından Fred ile Muslera’nın kalesini yokladı. Fenerbahçeli futbolcular Galatasaray’a göre gol pozisyonu üreten taraftı ama şutlarının çerçeveyi bulmaması devrenin 0-0 kapanması ile sonuçlandı.
Fenerbahçe, sahasında hiç kaybetmeyen, puan vermeyen Galatasaray’ı Rams Park’ta devirerek şansını son haftaya taşımaya inanmıştı. Sarı Lacivertliler 10 kişi kalmasına rağmen müthiş oynuyor, Galatasaray’ı ceza alanına sokmuyor, orta sahada etkisiz kılıyordu. Sarı Kırmızılılar bu sezonki genel sakinliğini koruyor, maçın sonlarına doğru yıldızları ile maça ağırlığını koymayı planlıyordu. Ancak Fenerbahçe’nin bir duran topta bulduğu gol Rams Park’ta tam bir şok etkisi yaptı. Galatasaray’ın durağan oyununu kenardan izleyen Okan Buruk gerekli değişiklikleri golden sonra yaptı ancak psikolojik üstünlük Fenerbahçe’ye geçmişti. Dersine iyi çalışan İsmail Kartal oyuncu değişikliklerinde de doğru zamanlamayla yaptı. Ristimi bulan konuk ekip oyunu kontrol ediyor, Galatasaray’ın maç girmesine izin vermiyordu. Sonuç olarak stresi yüksek maçta gülen taraf Fenerbahçe oldu.
Artık her şey son haftaya kaldı. Galatasaray deplasmanda Konyaspor’dan puan alırsa 24. şampiyonluk kupasını kaldıracak. Ancak karşısında sadece rakibi değil bir de stres olacak. Fenerbahçe ise ligden haftalar önce düşen zayıf İstanbulspor ile maçının dışında Konya’dan gelecek bir Konyaspor galibiyeti haberini bekliyor olacak.
Sonuç olarak müthiş bir sezonun finali, bu nefis yarışa yakışan bir finalle son bulacak.