Beşiktaş için ligde ‘ben de varım’ maçıydı. Kazanamazsa, hele kaybederse krize girebilirdi. Kartal dün öyle bir top oynadı ki, kendisi krizden çıktığı gibi en büyük rakiplerinden birini de krizin içine yuvarladı. Galatasaray 1 puana gelmişti ve ‘Çanakkale geçilmez’i oynuyordu. Taktiğini ilk yarı boyunca da çok başarılı uyguladı. Süper Lig’in en iyi sağ beki Mariano, Süper Lig’in en etkili sol kanat oyuncusu Babel’i, sürpriz bir şekilde sol bek çıkan Denayer de müthiş bir performansla Quaresma’yı adım atamaz hale getirdi. Fernando-Maicon-Serdar Aziz de göbeği kapattı. 2. dakikada Cenk’in pozisyonu hariç Beşiktaş’a pozisyon vermediler. Ancak savunma yapma dışında bir şey de yapamadılar. Galatasaray deniz tarafındaki kaleyi aldığı ilk yarıda geriye çekilmeyi o kadar abarttı ki, bir ara Boğaziçi’nin kenarına kadar geldiler, birkaç futbolcu az daha denize düşecekti!
İlk yarıda iş yapan bu savunma taktiği ikinci yarının hemen başında Muslera’nın hatasıyla çöktü. Topu önünde bulup boş kaleye yuvarlayan Cenk, Tudor’a B planına geçmesi gerektiğini hatırlattı. Ama ne kulübede hamle oyuncusu ne de Hırvat hocada maçı çevirecek tecrübe vardı. Yasin ve Selçuk tercihi takımı ileri taşımayı bırakın, Beşiktaş’ı daha da uçuran hamleler oldu.
Beşiktaş bu maça kadar ite kaka gelmişti. Galatasaray’ın 29 gol attığı ligde hepi topu 19 golü vardı. Son 8 maçında 14 puan kaybetmişti. Ve derbi, geri dönüş için belki de son fırsattı. Beşiktaş bu bilinçle 1-0’ı bulunca skoru koruma içgüdüsüne teslim olmadı. 60. dakikadan itibaren tempoyu yükseltti ve peş peşe net pozisyonlar bulmaya başladı. 7 dakika içinde Oğuzhan, Quaresma, Gökhan Gönül, yine Quaresma ve yine Oğuzhan’ın kaçırdıkları pozisyonlar ikinci golün habercisiydi. Galatasaray ceza alanından çıkamaz duruma gelmişti. Kartal’ı rahatlatan gol, sürpriz golcüsü Tosic’ten geldi, usta işi vuruşuyla Muslera’yı avladı. Son dakikalarda girip şık bir gole imza atan Negredo da ‘Benim yerim kulübe değil’ mesajını net bir şekilde verdi. Galatasaray açısından tartışılması gerekense skor olarak değil futbol olarak alınan yenilgiydi. Beşiktaş oturmuş, makina düzenine geçmiş bir takım olabilir ama büyük takımlar bu kadar ‘ezilmeyi’ kabul edemezler. Kendi klasmanındaki rakipleri karşısında ezilen Tudor’un bu saatten sonra kalması pek mümkün görünmüyor. Artık tek sıkımlık canı kaldı.