Süper Lig’in sürpriz ekibi Samsunspor, ilk 8 haftanın fark yaratan en önemli ekibiydi. Beşiktaş ve Fenerbahçe’yi geride bırakarak ikinci sıraya yerleşmişti. Samsunspor başkanı Yüksel Yıldırım da hafta boyunca verdiği demeçlerde takımına olan güvenini belirtiyor ve kalitesi yüksek bir maç vadediyordu.
Maçın ilk yarısı dengede bir oyun sundu. Ev sahibi ekip ofsayta takılıp iptal edilen bir gol ve Livakoviç’in son anda kornere tokatladığı şut dışında net pozisyon üretemedi.
Fenerbahçe de ilk yarıda az ama net pozisyonlar buldu. Tadic’in golüne kadar hata sız oynayan Samsunspor savunması hatasının bedelini ağır ödedi. O hatada topun Tadic’e gelmesi de Samsunspor için şanssızlıktı çünkü Sırp futbolcu rakibinin en formda ismiydi. Son 9 Fenerbahçe golüne 6 (5 gol, 1 asist) katkı yapmıştı.
Fenerbahçe’nin ilk yarıdaki diğer net pozisyonu Dzeko ile başlamış, Tadic’in pasında kaleciyle karşı karşıya kalan Mert Müldür topu kalecinin üzerine vurmuştu. Oysa o atakta kaleciyle karşı ya kalan ismin Dzeko olması gerekirdi. Boşnak futbolcu topu kanattaki Tadic’e attıktan sonra ceza alanına doğru koşuya başlaması gerekirdi ama depara kalk madı/kalkamadı, pozisyona koşusunu tamamlayan Mert Müldür girdi.
Samsunspor maçın ikinci yarısında daha çok rakip kale önünde görünmeye başladı. Nitekim son çizgiye inip geriye çıkarılan klasik bir antrenman çalışması golüyle eşitliği de sağladı. Fenerbahçe tempoyu yükseltemiyor, maça ağırlığını koyamıyordu. İş, Mourinho’nun zengin yedek kulübesinden yapacağı hamlele re kalmıştı. Mourinho, sarı kartlı Becao, Kostic ve Fred’i alıp yerlerine Çağlar, İrfan Can ve Maximin’i koydu. Ve bu hamle meyvesini hemen verdi. Geriye gelip topu kanatlara aktararak atakları başlatan isim olan Dzeko’nun pasında İrfan Can, Maximin’i gördü, Maximin de iki rakibini çalımlayıp şık bir gole imza attı.
Gol sonrası da oyunda üstün olan taraf Fenerbahçe’ydi. Dzeko’nun arka direkte uzandığı ama dokunamadığı top maçı erken de bitirebilirdi. Boşnak yıldız bir lider olarak, çalışkanlığıyla hep ön planda ama skor üretimi yok. Alternatifi olan ve yerine giren En-Nesyri’nin du rumu da farklı değil. Üstelik onun takım oyununa katkısı da sınırlı. Santrforların sessizliği üçüncü golün gelmesini en gelledi ve son bölümde Samsunspor’u cesaretlendirdi.
Samsunspor’da teknik direktör Reis de Mourinho gibi kulübesine yönelmişti ve takımını toparlayacak hamlelerini yaptı ama onun tercih listesi Mourinho’nunki kadar geniş değildi. Ancak Fenerbahçe’nin ikinci golden sonra tempo düşürmesi, bir de rakip savun ma göbeğinde sakatlıklar nedeniyle yaşanan değişiklik Samsunspor’u gole yaklaştırdı. Dengesi bozulan Fenerbahçe savunması geçirgen hale geldi. Nitekim Soner’le gelen gol skoru yeniden eşitledi.
Mourinho’nun önünde görünen en büyük problem, santrfor mevki olarak görünüyor. İleri uçtaki oyuncular iş bitirici vuruşlarına başlamadığı sürece sorunlar devam edecekmiş gibi duruyor.