Bir derbi için çılgın bir ilk yarıydı. Pereira, 3’lü savunmadan vazgeçmemiş, asistleri ile bir anda ön plana çıkan Attila Szalai’yi kanada koymuştu. Ancak ondan istenen biraz fazlaydı. Macar futbolcu tüm sol kanadı kullandığı gibi geriye de gelmeye çalışınca istenileni veremedi. Sağ kanattaki Samuel’in de maçta boş alanlar ortaya çıkmasına rağmen ortalıkta görünmemesi Fenerbahçe’nin hücum gücünü kırdı.
3-4-3’lük hücum kadrosu iki gol bulmasına karşın verim açısından yetersizdi. Koca bir ilk yarı tek bir korner bile kullanılmaması Fenerbahçe’nin kontratak oyununa döndüğünü bize anlatıyordu. Sarı-Lacivertliler rakip savunma üzerinde baskı kuramamasına karşın goller buldu. Bunda Beşiktaş savunmasının ikramları vardı. Önce Larin penaltı yarattı, ardından da Vida sahne aldı. Crespo orta alanın göbeğini tutmaya çalıştı ama Rossi- Berisha- Mesut’tan oluşan forvet hattı yeterli pasları alamadı.
Beşiktaş’ta altyapıdan gelip rüyasında bile göremeyeceği şekilde Sergen Yalçın’ın koltuğuna oturan Önder Karaveli, cesur bir oyun oynattı takımına. Larin- Batshuayi- Ghezzal üçlüsü, Fenerbahçe savunması üzerinde ciddi bir baskı oluşturdu. Ancak gol sürpriz bir isimden geldi. Beşiktaş, Josef ile gol bulurken ilk yarı boyunca ikinci gole hep yakın oynadı.
Yüksek tempoda geçen ilk yarının ardından ikinci yarı daha kontrollü başladı. Önder Karaveli zorunlu Necip- Serdar Saatçi değişikliğinin ardından ikinci yarıya Can- Oğuzhan hamlesiyle başladı. Amacı iyi kapanan Fenerbahçe savunmasının arasında kaybolan, topla buluşma zorluğu yaşayan forvet hattını istediği toplarla buluşturmaktı. Ancak oyun temposunun düşmesi maçı bir orta alan mücadelesine çevirmişti. Pereira, 2-1’in avantajı ile zamana oynuyordu.
Beşiktaş’ı ikinci kez rakibini yakalatan isim yine Josef oldu. Geçen sezon Galatasaray’a attığı golle derbi zaferini getiren Josef bu kez eski takımına, hem de iki gol birden attı.
Josef’in kilitlenen oyunu açan golleri Pereira’yı hamleye zorladı. Zajc- Mert Hakan ve Rossi- İrfan Can değişiklikleri Fenerbahçe’nin oyuna ağırlığını koyabilmesi için bir fırsat olabilirdi ama Pereira, değişen bir şey olmadığını görünce Berisha- Serdar Dursun kartını da açtı. Ancak oyun açılmadı. Bu kez Beşiktaş tempoyu düşürüp zamana oynamaya başlamıştı.
Önder Karaveli, Kayserispor maçının yıldızı Güven Yalçın’ı Larin’in yerine alarak bir puanı yeterli görmediğini gösterdi. Gerginleşen ve sık sık duran maç tempoyu düşürünce iki takımın da istediği o üçüncü gol gelmedi.
Sonuç olarak; Pereira, rakibi bozacak, baskı oluşturacak, Mesut gibi yıldızları aktif kullanacak bir planı sahaya yansıtamadı. Buna karşın ilk kez böylesine büyük bir arenada bu kadar büyük bir maça çıkan Önder Karaveli, forvet hattını daha verimli kullanacak verimliliği yakalayamadı ancak oyun cesareti ile berabere biten maçta Pereira’yı yendi. Eğer oyuncuları savunmada daha az hata yapabilse sahadaki takımı da kazanabilirdi.