Fenerbahçe’de defansın kilidinin, Skrtel’in olmadığı maçta Beşiktaş’ın da santrforu yoktu. Şenol Güneş, istediği verimi alamadığı Larin’in de kesmişti. Fatih Terim’in Akhisar’da Onyekuru’yu santrforda denemesi gibi Babel ve Lens’i dönüşümlü santrfor olarak kullandı Güneş. Ama bu sistem, Babel’in şahsi gayreti ile yarattığı pozisyon ve gole kadar pek verimli değildi. Üçlü forvet ve arkalarındaki Oğuzhan’a rağmen ileri hat, 40. dakikadaki gole kadar Fenerbahçe savunmasını rahatsız etmedi. Buna karşın Fenerbahçe o tek hataya, Babel’in kaleyi gören noktada döndürülüp şut atmasına izin verilene kadar hatasız oynadı, oyunu Beşiktaş yarı alanına yığdı. Aatıf, Ayew ve Hasan Ali ile net pozisyonları kullanabilse soyunma odasına güvenle giden takım Beşiktaş olmazdı. İlk 45 dakikanın yıldızı Hasan Ali, Babel, bir de bildirmeleri ile ön plana çıkan Gökhan Gönül’dü.
Fenerbahçe ikinci yarıya da etkili başladı. Cocu dinamizmi artırmak için önce Eljif’i ardından Valbuena’yı oyuna soktu. Şenol Güneş de tempo sorunu yaşayan takımın aksayan iki dişlisi Oğuzhan ve Lens’in yerine Ljajiç ve Larin’i alarak karşılık verdi. Dengelenen oyunda kilidi ise Hasan Ali’nin ortasına yükselen Ayew’in golü açtı.
Son çeyrekte kontrollü futbol yerini geniş alanda oynanan tempolu oyuna bıraktı. Karşılıklı ataklarla düelloya dönüşen bu bölümde maç bir o tarafa, bir bu tarafa gitti geldi. Skorun değişmesine izin vermeyenler ise gecenin başarılı isimleri Karius ve Harun’du.
Sonuç olarak derbiden kazanan da üzülen de çıkmadı. Beşiktaş puanını aldı, Fenerbahçe de umutları bir sonraki haftaya taşıdı.