Galatasaray daha ilginç günler de yaşamıştı yedek kulübesinde. Taktik verecek bir tek masör Uğur’un kaldığı günleri de gördü bu gözler. En azından şimdi kulübede uluslararası bir futbol geçmişinden gelen Ümit Davala ve akademik bir kariyerden gelen Levent Şahin var.
İlginç bir sürece giren Galatasaray, maça da ilginç bir hamle ile başladı. Tribünde oturan Fatih Terim, savunmayı Ozan-Serdar-Maicon’dan kurarak 3-5-2’ye döndürmüştü takımı. Mariano ve Ömer’i orta 5’linin sağına ve soluna yerleştirmişti. Onyekuru, Belhanda, ve Selçuk’un önünde de Sinan ve Feghouli yer alıyordu. Bu oyun kurgusu orta sahayı Galatasaray’a kazandırdı ve Sarı-Kırmızılıların 3 puanı kazanmasında etkili oldu. İlk iki gol Onyekuru’nun imzalarını taşıyordu ama ilkinde Feghouli’nin, ikincisinde Selçuk’un önemli payları vardı. Ömer’in golündeki Mariano katkısı da alkışa değerdi.
Ağır yaralı çıkılan Fenerbahçe derbisinden sonra bu maçtan 3 puan almak önemliydi. Galatasaray, derin yaralarını sarma adına merhemini buldu Kayseri’de. Üçlü savunmanın performansı ve Onyekuru’nun tam da kendisine ihtiyaç olduğu anda devreye girmesi bu maçın diğer kazançlarıydı. Feghouli’nin ilk yarıdaki, Sinan’ın da ikinci yarıdaki çıkışları takımı ileride tutan performanlardı.
Galatasaray, zayıf olduğu deplasmanda kritik bir galibiyet elde etti. Kayseri ileride çoğalamadığını ve Galatasaray savunması üzerinde baskı oluşturamadığını da unutmamak gerekiyor. Ama bu, alınan görkemli ve hayati galibiyeti gölgelemez.
Sonuç olarak Galatasaray kendisi için kritik bir maçı kazanarak rahat bir nefes aldı. 3-5-2 sistemini test etti ve alternatif ortaya koydu. Ayrıca genç oyuncuları daha fazla kullanmaya başladı. Yani bu takımda hala ümit var!