Beşiktaş belki de şampiyonluk turu atacağı bir maça çıkıyordu. Peki, Hatayspor karşısındaki görkemli futbolunu oynayabilecek miydi? Galatasaray için de önemli bir 90 dakikaydı. Galibiyet belki şampiyonluğu getiremeyebilirdi ama Şampiyonlar Ligi yolunu açabilirdi.
Maç başladığında gördük ki Beşiktaş sezon başından bu yana uyguladığı oyun planına sadık kalıyordu. Hücuma dayalı, 3. bölgede rakibi boğma stratejisinden vazgeçmedi ancak karşısında dirençli bir rakip buldu. Gökhan Töre rakip savunma arasında ezildi, Larin, Atiba, Ljajiç Muslera’ya açılan koridorlar yaratamadı. Welinton’un maçın hemen başındaki ofsayt golü ve Larin’in arka direkte kötü vuruşu ile kaçırdığı fırsat, Galatasaray savunmasının yerden değil de havadan aşılabileceğinin ipuçlarını veriyordu ama bunu bir tek Ghezzal’ın topları yapabiliyordu ve onun da şahsi çabası bir yere kadardı.
Galatasaray sürpriz bir 11’le çıkmıştı sahaya. Son haftaların parlayan isimleri Kerem ve Halil’in yerine büyük maç oynama tecrübesi yüksek Onyekuru ve Falcao vardı sahada. Fatih Terim, ileri çıkan Beşiktaş savunmasının arkasına atılan toplarla golü bulmayı planlamıştı. Haftalardır oynamayan Onyekuru verimsizdi, Falcao da penaltı vuruşundaki ustalığı dışında ortalarda yoktu. Emre Akbaba da bir aktör olarak ön plana çıkamayınca Terim’in planı sıkıntıya girdi. İlk yarıda Galatasaray’ı hücumda sırtlayan ise Babel oldu. Gedson’un pasına koşan ve topu filelerle buluşturan Babel, eski takımının savunma sistemini çok zorladı. İlk yarıda Babel dışında tabelayı değiştiren faktör Ghezzal ve Falcao ile golle sonuçlanan penaltılar oldu.
Maçın ikinci yarısında yüksek mücadele ancak az gol pozisyonu ile başladı. Saracchi’nin akını dışında net pozisyon yoktu. 60. dakikada hocaların hamleleri geldi. Sergen Yalçın, Gökhan Töre’nin yerine Dorukhan’ı, Fatih Terim de Onyekuru ve Falcao’nun yerine Kerem ve Mostafa Mohamed’i sahaya sürdü. Bu hamleler yorgun takımları tekrar hareketlendirmeye yetmedi. Oyun dengeye oturdu. On dakika sonra Sergen Yalçın’dan Ljajiç- Necip değişikliği geldi. Yalçın, kulübede hamle oyuncusu olmadığı için mücadele gücü yüksek olan Necip’i tercih etmiş, sahadaki takımım direncini arttırmak istemişti.
Fatih Terim’in hamlesi iyi iki oyuncu değişikliği şeklinde oldu. Babel- Arda, Emre Akbaba- Emre Kılınç hamleleri ile yorulan isimleri kenara aldı. Nitekim Terim’in hamleleri kilitlenen oyunda hemen kendini gösterdi. Emre Kılınç bu maçta çok zorlanan Rosier’den kaptığı topu boştaki Arda’ya çıkardı ve skor 3-1’e geldi. Oyuna yeni giren ikilinin ilk topla buluşmasının golle sonuçlanması Beşiktaş’ın direncini tamamen kırdı.
Sonuç olarak daha istekli olan, oyun planını sahada daha iyi uygulayan Galatasaray, 3 puanı alırken ikili averajda da dezavantajını yok etti. Galatasaray ile Beşiktaş arasındaki olası puan eşitliği durumunda son sözü genel averaj söyleyecek.
Beşiktaş ise yorgundu. Atiba, Vida ve Josef dışında maç içinde süreklilik arz eden oyuncusu yok gibiydi. Buna kadro derinliğinin olmaması da eklenince hemen her maçta iş yapan oyun planını Galatasaray karşısında uygulayamadı.