Galatasaray- PSG maçının ilk yarısı Brugge ve Fenerbahçe karşılaşmalarından farklı değildi. Galatasaray savunmada kalarak devreye kadar eşitliği korumak ve galibiyet hamlesini ikinci yarıda yapmak istemişti. Fatih Terim’in kendince haklı gerekçeleri de vardı. Luyindama-Marcao ikilisinin bireysel hataya yatkınlığı, Belhanda-Feghouli’nin henüz form tutmaması ve Falcao’nun adaptasyon süreci yaşamasıydı hocayı buna iten.
Dün rakip, dünyanın 5 büyük kulübünden biri olunca tedbir düzeyi de üst seviyeye çıkarıldı. Donk, Luyindama- Marcao ikilisinin arasındaydı, savunmayı beşlemişti. Hollandalı gerçekten de göbekteki deliği kapadı. Belhanda-Nzonzi-Seri üçlüsü orta alanı, Babel- Falcao ikilisi de forveti oluşturuyordu. Bu oyun düzeni PSG’nin akıllı ve baskıcı oyunu nedeniyle aksayarak işledi. Bekler ileri çıkıp 5-3-2’yi 3-5-2’ye dönüştüremedi. Nzonzi de oyunda kaybolunca Galatasaray 3. bölgeye gelmekte sıkıntı çekti. İlk 45 dakikada çerçeveyi bulan şutu yoktu Sarı-Kırmızılıların. Babel enerjikti ama yalnız adamdı. Buna karşılık Paris’in Di Maria ve Icardi ile bulduğu pozisyonlar vardı. Üç net kurtarış yapan Muslera takımını oyunda tuttu.
Galatasaray ikinci yarıya ev sahibi takım olduğunu hatırlayarak başladı, Seri ile ilk net gol pozisyonunu da üretti. Galatasaray gol için çıkmaya başlamıştı ama evdeki hesap çarşıya uymadı. Önce Di Maria karşı karşıya kaldı Muslera’yla. Ardından Sarabia, bu kedi kaleciyi aşamayacağını düşünüp boştaki Icardi’ye çıkardı, bu gol 52 dakika tıkır tıkır işleyen Terim planını alt üst etti.
Terim golden sonra Belhanda’nın yerine Feghouli’yi, Babel’in yerine de Andone’yi aldı ve bu hamle Galatasaray’ı edilgen kimlikten çıkarmaya başladı. 10 dakikalık bu etkili oyun gol getirmeyince PSG önce dengeyi kurdu ardından da üstünlüğünü. Yıllar önce adı Galatasaray için anılan PSG’nin hocası Tuchel, sakatlıktan çıkan Mbappe’yi de son bölümde sahaya sürdü. Terim’in buna yapabildiği son hamle Nagatomo’nun yerine Ömer Bayram’ı almaktı. Fark bu kadar açık olunca oyundaki fark da bir türlü kapanmadı, Galatasaray rakibi hataya zorlayacak baskıyı bir türlü oluşturamadı. Donk yine savunmayı 5’lesin, artı bir oyuncu sokun sahaya dense belki Galatasaray’ın bir şansı olabilirdi, o da belki...