Sekiz maç üst üste kazanan Trabzonspor ligin dengesini bozmuştu. Daha ligin yarısı gelmeden Trabzonspor’u şampiyon ilan edenler vardı. Futbolda matematiğin farklı olduğunu Antalyaspor deplasmanı gösterdi. Bordo-Mavililerin yenilgisi şampiyonluğu Kaf Dağı’nın ardında görmeye başlayan takımlara bir umut oldu. Galatasaray kazanırsa az da olsa umudunu koruyacaktı. Sivasspor’da ise Beşiktaş’a gitme olasılığı olan Rıza Çalımbay gibi bir usta vardı. Maç başladığında görüldü ki Galatasaray için kazanması çok da kolay olmayan bir 90 dakika onları bekliyordu.
Gradel, Yatabare, Henrique üçlüsü Galatasaray savunmasını sürekli rahatsız etti. Marcao’nun yokluğunda savunma göbeği atakları karşılamakta zorlanıyordu. Fajr’ın pasları, Ziya’nın bindirmeleri Galatasaray’ı defansta kalmaya zorladı. Sarı-Kırmızılılar, açık futbol oynayan rakibi karşısında Avrupa Ligi’ndeki oyun planına geçti, savunmayı çakılı tuttu, süratli forvetleri ile rakip defansta boşluklar yakalamaya çalıştı. Dengeli geçen ilk yarıda her iki takımın da az ama net gol pozisyonları vardı ancak Ali Şaşal ve Muslera kalelerinde sağlam durdular.
Galatasaray klasik deplasman oyununa geçmiş, topu kontrol ederek maçın temposunu ayarlayıp oyunu kilitlemişti. Fakat bir puan Galatasaray için yeterli değildi, Trabzonspor’un puansız geçtiği haftayı üç puanla tamamlamalıydı. Feghouli geniş alanda fiziksel olarak yetersiz kalıyor, Diagne yeteri kadar top alamıyor, Kerem’in enerjisi ve çabası ileride çoğalamayan Galatasaray’a istediği pozisyon zenginliğini getiremiyordu. Kilitlenen oyunu açmada söz hocalardaydı. Galatasaray teknik ekibi 67. dakikada oyuna müdahale etti, Berkan- Emre Kılınç ve Feghouli- Halil değişikliği ile hücum futboluna döndü.
Sivasspor, Galatasaray karşısında geri çekilmedi ve Galatasaray’ın bu hamlesini boşa çıkardı. Galatasaray teknik ekibi 10 dakika sonra Diagne- Mostafa Mohamed ve Van Aanholt- Ömer Bayram değişikliği ile galibiyete yönelik yeni bir hamle yaptı. Ancak bu değişiklikten çok kısa bir süre sonra ilginç bir olay yaşandı. “Canlı bomba” Luyindama’nın hatalı pası karşı atağa dönüştü, ardından da Muslera ile Luyindama çarpıştı, Yatabare boşta kalan topu takip edip Fajr’a çıkardı, o da sakatlandığı için yerde kıvranan Muslera’nın yanından topu filelere gönderdi.
Beşiktaş- Giresunspor maçında benzer bir olay yaşanmış ve Karadeniz ekibi Mert’in sakatlandığı pozisyonda golü attığı için “40 gün 40 gece” özür dilemişti. Bu kez Sivasspor galibiyet golünü “Yarabbi şükür” diyerek sahiplendi.
Rıza Çalımbay golün santrasında takımına bu “beleş” gol için jest yaptırabilirdi ama yaptırmadı, kendisine ve takımına bir galibiyetten çok daha fazlasını kazandıracak fair-play hareketini sergilemedi, bir fırsatçı tavrı takınıp tarihe geçme fırsatını kaçırdı.
Galatasaray için lig bu saatten sonra Kaf Dağı’nın ardının ardında kaldı. Fatih Terim’in yapması gereken Luyindama gibi vasat yabancılar yerine gençler sahaya sürüp maç değil oyuncu kazanmaya yönelmesidir.