1991’de bağımsız olan yeni bir devlet için dünya futbol arenasının en önemli oyununun finalinde sahne almak büyük olay. Beşinci kez Dünya Kupası finallerine katılan Hırvatlar, Sırpları geçerek Yugoslav spor ekolünün en önemli ülkesi haline gelmeyi başardılar. Peki bu noktaya nasıl geldiler? Sporcu üreten sistemlerine altın jenerasyon eklenince ortaya finalist takım çıktı. Ki kimsenin takip etmediği bir ligin ulusal takımının finale kalması görülmüş şey değildi. Ama lejyonerlerden oluşan ‘yaşlı’ ve yorgun Hırvatistan’ın enerjisi son 90’a yetmedi.
Oyunun hemen başında golcüsü Mandzukic’in kendi kalesine attığı golle şaşkına dönen Hırvatlar, Perisic ile skoru dengeledi. Ama aynı Perisic’in topu elle oynaması video hakem uygulamasına yakalanınca Griezmann penaltıyı affetmedi. Grup aşaması sonrası sadece bir kez başvurulan VAR uygulaması Hırvatistan’ı yok eden süreci başlattı.
İki büyük yıldız Pogba ve Mbappe’nin ikinci yarının hemen başında ceza yayı civarından attığı iki golle finalin adı belli oldu. Fransa yüksek temposu ile Hırvatistan’ı Mandzic’in Lloris’in büyük hatasını kullandığı ana kadar adeta sahadan sildi. Pavard, Varane, Umtiti, Hernandez’den oluşan savunma hattı tecrübeli Hırvatlara fazla pozisyon vermedi. Pogba orta sahayı bir orkestra şefi gibi yönetti. Griezmann, Giroud, Mbappe üçlüsü de Hırvat savunmasını çökertti. Sahanın her yerini kullanan, çok koşan, topu gezdiren ve pres yapan Fransızlar, Rakitic- Modric gibi iki büyük futbolcunun yer aldığı rakip orta sahayı da etkisiz gale getirdi. Bu iki yıldızın tıpkı Arjantin maçındaki Messi gibi devredışı bırakılması da Hırvatları dişsiz aslana döndürdü.
Fransa doğru taktik ve stratejiyle hakettiği kupaya uzandı, Hırvatlara kravatı taktırdı! (Kravat kelimesi Hırvatlardan gelir. 17. yüzyılda Fransız ordusundaki Hırvat askerlerin, eşleri ya da sevdiklerinin verdikleri fularları boyunlarına bağlama geleneğinden doğmuştur) Hırvatlar grup maçları sonrası 3 turu da 120 dakikaya taşımış, ikisinde üst tura penaltılarla çıkmıştı. Bunu, oyunu kontrol edip yavaşlatarak yapıyordu. Fransa’nın stratejisi ise 90 dakikada sonuca girmekti. Genç ekibin enerjisine güveniyordu Deschamps. Ve yine haklı çıktı. Kaptan olarak 20 yıl önce kupayı kaldıran Deschamps, 2018 Rusya’nın gerçek kahramanıdır.