Ersun Yanal, Galatasaray’ı iyi analiz etmişti. Sarı-Kırmızılı takımın ilk 15 dakikalardaki ağırlığını, temposuzluğunu avantaja dönüştürmek istedi. Emre ve Kruse ile orta sahayı kontrol ederken kanatlardan da peşpeşe ataklar geliştirdi Fenerbahçe. İlk 10 dakikadaki bu Fenerbahçe baskısı 3 gol pozisyonu üretti ancak gol gelmeyince Yanal’ın ‘maçı erken koparma’ düşüncesi hayata geçmedi. Galatasaray ilk çeyrekten sonra maça dengeyi getirdi ama ilk yarı boyunca, Lemina’nın vurduğu, Altay’ın nefis çıkardığı iki şutu dışında skoru değiştirebilecek üstünlük kuramadı.
Galatasaray’ın ilk yarıda rakibi karşısında üstünlük kuramamasının kendi oyun planı açısında en önemli sebebi kanatlarıydı. Feghouli ve Babel’in verimsizliği Galatasaray’ı kanatsız bir kuşa döndürmüştü. Geçen seneki performansının hatrına oynadığını düşündüğüm Cezayirli futbolcu takımın en zayıf halkası gibiydi. Babel ise skora katkı sağlarsa yıldızlaşıyor. Dünkü gibi skor üretimi yoksa yaldızları dökülüyor. Beşiktaş’taki Quaresma gibi ustalık döneminde takım futbolundan uzaklaşıp bireysel oyunu ile el frenine dönüşebiliyor. Nagatomo’nun birçok hücum bindirmesinde verkaça girmeyecek onu boşa çıkarttı ve Japon futbolcunun kaptırılan toplarda alanını bomboş bırakmasına yol açtı. Kanatların çalışmaması, Lemina’nın ara pasları atmaması Falcao’yu yalnız adama dönüştürdü. Kolombiyalı top alabilmek için sık sık orta sahaya gelmek durumunda kaldı.
Fenerbahçe ise Galatasaray’a göre daha çok yardımlaşan bir takım. Serinkanlı oyunu ile maçı uzun süre kontrol eden takım olarak ön plana çıktı. Vedat, Luyindama’dan hemen her topu aldı ama Fenerbahçe’nin ceza alanına fazla adam sokamaması nedeniyle indirdiği toplar etki yaratmadı.
Ersun Yanal ikinci yarıya Isla’nın yerine Deniz Türüç’le başladı. Kaleye yakın oynayıp şut çekecek, golü arayacak isim Tolga değildi çünkü, onun son vuruşu zayıftı. Galatasaray teknik heyeti ise önce Lemina’nın yerine Ömer’i alıp orta saha direncini artırmak istedi, ardından da Feghouli’nin yerine Emre Mor’u alarak hamlesini yaptı. Fakat tüm bu hamleler bile vasat futbolun kalitesini yükseltmeye yetmedi. Gerilimden beslendiği için her sene futbol kalitesinden kaybeden Galatasaray- Fenerbahçe derbilerine bir yenisi daha eklendi.
Maçın bence alkışa değer tek hareketi, geçen sene bu statta geçirdiği kalp krizi sonrasında vefat eden Fenerbahçe taraftarı Koray Şener için açılan pankarta, Ultraslan’ın dakikalarca tezahürat yaparak destek vermesiydi. Bu derbilerde futbol ölmüş ama tribünde insanlık ölmemiş. Ölümün rengi olmadığını gösterdiler...