Geçen haftayı hakem tartışmaları ile geçiren Galatasaray’ın enerjisini ardı arkası kesilmeyen genelde kendini isteyerek ya da istemeyerek içinde bulduğu tartışmalarla tüketmesi doğru değil. Bunu dün Sivasspor maçında gördük. Ankaragücü maçının kaybedilmesindeki takımsal hatalara odaklanmamak sahadaki performansa yansıdı. Galatasaray dünkü maçın ilk yarısında iki savunma hatasından iki gol yedi.
Galatasaray’ın ilk 45 dakikada yediği iki golün içinde de Linnes vardı. Norveçli sağ bekin hatalı geri pasını kapan Max Gradel fırsatçılığı ile yakaladığı bu ikramı geri çevirmedi. Yenilen ikinci golde de Boyd, Linnes ve Donk’un arasından gol vuruşunu yapabildi. Linnes ilk yarının sonlarında gittiği ataktan dönmeyip santrfor oynamaya da kalktı ve az daha onun boşalttığı kanattan bir gol daha olacaktı.
Galatasaray açısından ilk yarıda ön plana çıkan, Onyekuru’nun gayreti ve Falcao’nun müthiş golüydü. Galatasaray, Babel ve Onyekuru’nun kanat organizasyonları, Gedson ve Belhanda’nın çabasına karşın ilk 45 dakikada Sivasspor savunmasını aşmayı başaramadı.
Galatasaray ikinci yarıda tempoyu da baskıyı da arttırdı. Onyekuru’nun şutu, Falcao’nun ofsayt golü ve Babel’in bir metreden kaleciye çarpan topu golün habercisiydi. O gol, yardımcı hakemin görmediği, VAR’dan gelen penaltı ile oldu. Unutulan golcü Falcao, skoru eşitledi.
Terim; Arda, Kerem ve Feghouli’yi hazırlamıştı, üç değişiklikle hamlesini yapacaktı. Gol sonrası Belhanda ve Babel’i alıp Kerem ve Feghouli’yi sahaya sürüp iki değişiklik yapmayı yeterli buldu. Ancak 2-2’den sonra Galatasaray’ın hızı kesilmişti. Arda ve Halil’i sahaya atarak Terim son kozunu oynadı. Sivasspor tüm gücüyle direniyor ama baskı karşısında hata yapmaya da devam ediyordu. Halil’in altıpasta kaçırdığı fırsat Sivasspor adına şans anıydı.
Sonuç olarak Galatasaray kazanabileceği hatta farka gidebileceği fırsatları yakaladığı maçta, defans hatalarıyla yediği gollerle yara aldı. Feghouli’nin henüz hazır olmadığı ortaya çıkarken Falcao herkesi şaşırtan performansı ile takıma dönüş yaptı. Aklımda ise şu soru kaldı; Terim, Luyindama ve Yedlin’e neden taktı?