Derbiler son yıllarda ‘ne şiş yansın ne kebap’ havasında oynanır oldu. Dünkü derbinin ilk yarısı da öyleydi. Kaybetmemenin kazanmaktan daha önemli olduğuna inanan hocaların anlayışı sahadaydı. Hal böyle olunca ilk 45 dakikada izlemenin sıkıntı verdiği bir derbiye mahkum olduk.
Fatih Terim’in kadrosunda sürpriz yoktu. Falcao’nun yokluğunda Andone santrfordaydı. Feghouli, Belhanda, Babel üçlüsü de hücum hattındaydı. Seri’nin yerine ön liberoda oynayan Lemina ise bu kez serbest değildi, Nzonzi’yi hiç yalnız bırakmadı, ileri çıkmadı. Galatasaray orta sahası, Beşiktaş’ın ayağında top tutan isimleri kulübede olduğu için ilk yarıda topu kontrol eden takımdı ama üçüncü bölgede etkili olamadı. Kağıt üzerinde yedi gol girişimi vardı ama kaleyi bulan şutu sıfırdı. Tabii sıfırlara Belhanda’yı da eklemek gerekirdi.
İlk yarıda kötü olan Galatasaray’dan daha kötü olan ise Beşiktaş’tı. Muslera’nın kalesine varan üç şut da alt liglerde dahi görülemeyecek cılızlıktaydı. Rebocho-Caner’in kanadı etkisiz kaldı, orta saha rakibe teslim edildi ve üretkenlikten uzak bir Beşiktaş ortaya çıktı. Abdullah Avcı’nın pas futbolu topun rakibe bırakıldığı, pas hatasının bol olduğu bir futbola döndü.
Avcı ikinci yarıya Diaby ile santrforda etkisiz kalan Umut’un yerini değiştirerek başladı. Bu hamle Beşiktaş’ı bir anda üçüncü bölgeye taşıdı, maçın seyri değişti. Diaby’nin şutu maçın en net pozisyonuydu ve bu sezonun süper kalecisi Muslera’ya takıldı. Avcı 62. dakikada Lens- Ljajiç değişikliği ile orta alana yönelik hamlesini yaptı ve kilidi açan gol Umut’un kafa golünde geldi.
İkinci yarıda yükselen tempo ve oyunun kontrolünün Beşiktaş’a geçmesi üzerine Fatih Terim de Belhanda- Emre Mor hamlesini yaptı. Emre Mor sağ açığa, Feghouli santrfor ardına geçti ve bu hamle Beşiktaş’ın hızını kesti ancak son iki sezonun şampiyonu Galatasaray işbitirici kimliğinden uzaktı. Terim; Feghouli ve Lemina’yı çıkartıp Adem Büyük ve Seri’yi aynı anda oyuna alarak takımın üzerindeki ölü toprağını atmak istedi ama bu girişim de bu sene havası olmayan takımı diriltmekten uzaktı.
Sonuç olarak Abdullah Avcı, kelle koltukta çıktığı derbiden önümüzdeki maçlara kredi açarak çıktı. Fatih Terim’in Galatasaray’ı ise bir büyük maçı daha gol atamadan ve puan kayıpları yaşayarak tamamladı.