Fenerbahçe basketbol takımı Bağdat Caddesi'nde şampiyonluk turu atarken Fenerbahçe futbol takımı Ankara'da kahır turlarına devam ediyordu. Aslında kadroya baktığında Kjaer'den Lens'e, Sow'dan Van Persie'ye güçlü bir ekip var sahada. Ama tat yok. Peki basketbolda takım uçup giderken futbol takımı neden yerinde sayıyor hatta geriye gidiyor? Cevap çok net: Hoca farkı.
Bir tarafta kariyeri başarılarla dolu, mesleğine aşık, oyuncularının taptığı bir koç... Diğer tarafta 33 yılda 15 kupa kazanan ama tartışılmaz bir konuma hiç gelemeyen, emekliliğini açıklayan ancak teklif gelince (ikinci kez) hemen imza atan, hesap ödeme zamanı gelince tüm faturayı oyuncularına yıkan bir hoca. Farkı yaratan teknik direktör farkı yani.
Maça gelince biraz kör dövüşü gibiydi. Düşük tempodaki maçın ilk yarının en güzel hareketi Selçuk Şahin'in golüydü. İkinci yarı Fenerbahçe biraz olsun hareketlendi ve iddiasız rakibi karşısında kendisini yeniden 3.sıraya çıkartan golleri buldu. O gollerde ise beyaz saçlı prens Van Persie'nin imzası vardı. 32.haftada 8 ve 9. gollerini atan Hollandalı sezonun özeti gibiydi aslında. Gol kralı olarak geldiği takımda sezon biterken hala tek hanelerde. Fenerbahçe'de sadece kendi saçlarını değil ona süperstar muamelesi yapan binlerce Fenerbahçeli'nin saçlarını ağarttığını umarım biliyordur.