Avrupa Ligi’nde yenilgisiz ilerleyen Galatasaray, derbi galibiyetinin getirdiği özgüven ile Barcelona karşısına çıktı. Domenec Torrent, eşleşmenin İspanya ayağında orta alan hakimiyeti ile oyun anlayışını belli eden Barcelona’nın, en güçlü yanını devre dışı bırakabilmek adına Cicaldau-Berkan-Taylan orta sahasını tercih ederken Galatasaray’da derbinin kahramanlarından Mostafa Mohamed ise karşılaşma öncesinde hafif bir rahatsızlığı olduğu için ilk 11’deki yerini Bafetimbi Gomis’e bırakmıştı. Dün gece Camp Nou’da alınan beraberliğin de etkisi ile dolan tribünler takımı ateşlerken ilk 10 dakikalık bölümde Galatasaray, uzun toplarla Barcelona savunmasında hata aradı. İlk maçın aksine Kerem Aktürkoğlu’nun kanadı yerine bu defa sağ kanattaki Babel üzerinden hücum arayışı vardı.
Öyle ki Torrent’in rakip hatası üzerine kurguladığı oyunu Gomis golle süslemeye yaklaşsa da kaleci Ter-Stegen gole izin vermedi. Barcelona aşina olduğumuz orta alan hakimiyetini Galatasaray’a kaptırınca Sarı-Kırmızılı takımın atakları da sıklaştı. Frenkie de Jong’un üst süte yaptığı top kayıplarının ardından hızlı hücum ile kazanılan korner ile gol de geldi. Cicaldau’nun soğukkanlı ortasında gerilerden gelip savunma arasından kafayı vuran Marcao, dalgın Barcelona savunmasını affetmedi ve Galatasaray’a aradığı golü getirdi.
Gol sonrasında Galatasaray, oyunu kendi yarı sahasında kabullenmeyi tercih edince Katalan ekibini oyuna dahil etti. Oyunda temponun düştüğü anları fırsata çeviren Barcelona, Galatasaray savunmasında yaşanan bir anlık dalgınlığı Pedri’nin golü ile cezalandırdı. İlk yarının son anlarında Barcelona oyunu üçüncü bölgeye yıkarken Aubameyang’ın kafa vuruşunda topun üst direkte kalması Galatasaray için şans anıydı.
İlk yarıda topla oynama oranını 70-30’a çıkaran Barcelona ikinci yarıda da kısa paslarla topu kontrol etmeyi sürdürdü. Tur için gerekli golü bulma adına da hatlarını ileri çıkardı ve oyunu Galatasaray 1. bölgesine yığdı. Bu baskı Barcelona’ya istediği golü de getirdi. Sarı-Kırmızılı savunmanın bir türlü uzaklaştıramadığı atağın üçüncü şutunda Aubameyang topu filelerle buluşturdu. Barcelona ikinci gol sonrası oyun planını değiştirmedi ve baskısını sürdürdü. Galatasaraylı futbolcular topu sürekli gezdiren, bazen topla dans edermiş gibi görünen Barcelona’dan top çalmayı bir türlü başaramadı, oyun hızlandıkça izleyici durumuna düşmeye başladı. Torrent, düşen orta saha yerine forvete hamle yaparak bu baskıyı kırmak istedi. Gomis- Mostafa değişikliği oyunun gidişatında değişiklik yapmamıştı. Bu kez Halil Dervişoğlu ve Morutan’ı da sahaya atarak top becerisi olan süratli adamlarla şansını denemeye karar verdi. Plan basitti, kapılan toplarla çoklu hücuma çıkılacaktı. Kısa pas oyununa karşı uzun toplarla çıkış. Ama küçük bir sorun vardı, bu baskın ataklar için topun kapılması lazımdı. Bu da hiç kolay bir iş değildi. Ancak Galatasaray’ın tüm forvetleri ile sahada olması ve cüretli futbolu Barcelona’yı şaşırttı. Nitekim Kerem’in kanadından gelişen ataklar Galatasaray’a fırsatlar yaratmaya başladı.
Barcelona son bölümdeki sinir savaşını iyi yönetti, sahaya atılan su şişelerini iyi kullanıp maçı soğuttu ve yükselmeye başlayan Galatasaray’ın temposunu kesti.
Sonuç olarak Galatasaray tura hep yakın durmayı başardı ama çeyrek final vizesini alamadı. Avrupa’da bir büyük başarı rüyası başka bahara kaldı.